Haber: Esin Özdemir
Regl olan depremzede bireyler; hijyen ürünlerine, temiz suya ve hijyenik tesislere ihtiyaç duyuyor. Kadın Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Aytakin Mahammadaliyeva, ped yerine kullanılan alternatiflerin enfeksiyona yol açabileceği konusunda uyardı. Sahadaki gözlemlerini 9. Köy’e anlatan Kadın Savunma Ağı Üyesi Eda Güven ise hijyen konusundaki yetersizliklerden ötürü çeşitli sağlık problemlerinin oluşabileceğini ifade etti ve “Hijyen yönetimi yeterince sağlanamadığında, regl olan bireyler hem fiziksel hem de ruhsal olarak olumsuz etkileniyor” dedi.
Eda Güven ve Kadın Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Aytakin Mahammadaliyeva, kadın depremzedelerin ihtiyaçlarını ve neler yapılabileceğini 9. Köy’e anlattı.
Deprem bölgesindeki suların uzman onayına kadar kullanılmaması gerektiğini söyleyen Op. Dr. Mahammadaliyeva, temiz olmayan suların kadın sağlığına etkisini şu şekilde anlattı:
“Temiz içme ve kullanma suyuna erişimin kısıtlı olması veya olmaması kişisel hijyene de etki ederek, uzun vadede kadın sağlığı için olumsuz durumlara sebep olabiliyor. Özellikle regl dönemlerinde bu durum biraz daha rahatsız edici olabilir. Çünkü depremden etkilenen kadınların en büyük ihtiyaçlarından biri de kadın hijyen ürünleri, özellikle de ped olmaktadır. Bu konuda kadınlara vereceğim en büyük öneri bu durumdan çekinmemeleri ve yardım faaliyetlerinde bulunan kişilerden bu ürünleri açık sözlülükle talep etmeleridir. Bu ihtiyaç ve istek bir kadının en doğal hakkıdır.”
Pedlerin normal zamanlarda olduğu gibi düzenli olarak değiştirilmesi gerektiğinin önemine değinen Mahammadaliyeva, “enfeksiyona açık durumların engellenmesi için buna mutlaka dikkat edilmeli. Ancak bu süreçte kullanılan pedlerin doğru şekilde atık haline getirilmesi ve atılması da o topluluk içerisinde bulunan bütün bireyler için önemlidir” dedi.
Travma ve stres, adet düzensizliklerine sebep olabiliyor
Travmanın vücutta yarattığı etkiyi de açıklayan Mahammadaliyeva, “Yaşanan travma ve stres sonrasında görülen hormonal değişiklikler, kadınlarda adet düzensizliklerine, bir kısmının adetten kesilmesine, bir kısmının ise daha erken regl olmasına neden olabiliyor. Ayrıca kişinin adet süresinde ve miktarında değişiklik yaratarak çok sık ve yoğun miktarda adet görmesine de sebep olabiliyor” ifadesinde bulundu.
Op. Dr. Mahammadaliyeva, karşılanmayan temel ihtiyaçların doğurabileceği sorunlarla ilgili şöyle konuştu:
“Afet döneminde adet gören kadınların menstrüel hijyen yönetimi, afet sonrası müdahalelerde çoğu zaman göz ardı edilmektedir. Yaşanan afet sonrasında barınak, yiyecek, temiz su ve ilaçlar gibi temel insan gereksinimlerinin sağlanmasına öncelik verilir ancak karşılanmadığı takdirde derin psikososyal etkiye sahip olabilecek güvenli adet hijyeni gibi diğer gereksinimler genellikle ihmal edilir. Kişisel kullanım için gerekli miktarda suya erişimin, hazır hijyen setlerinin, tuvalet ve yıkanma alanlarını kullanmada güvenlik ve onurunun kişisel haklarının korunması afet sırasında her kadının temel hakkıdır.”
Ped yerine kullanılmaya çalışılan alternatiflerin enfeksiyonlara yol açabileceğine dikkat çeken Mahammadaliyeva, şunları söyledi:
“Afetler sırasında üreme sağlığı hizmetlerine ve güvenli hijyen malzemelerine sınırlı erişim yaşanabilir. Başka seçenek olmadığından; çoğu kişi gazete, eski bez veya kağıt mendil kullanmak gibi alternatif yöntemlere başvurabilmektedir. Ancak bu sağlıklı ve hijyenik olmadığından dolayı çoğunlukla enfeksiyonlara yol açar. Ayrıca toplumda açıkça dile getirilmeyen ve sadece kadınları ilgilendiren bir konu olduğu düşünülen hijyenik malzeme ve mahremiyet eksikliği nedeniyle kadınların kendilerini yalnız hissetmesine neden olur.”
Kadın mücadelesini yükseltmek için çalışmalar yapan ve bağımsız bir kadın örgütü olan Kadın Savunma Ağı Üyesi Eda Güven ise “Depremin ilk gününden itibaren Hatay Defne’de bulunan arkadaşımızla irtibata geçerek, Hatay’a bir kadın çadırı kurmak üzere yola çıktık. Burada bulunduğumuz süre boyunca özellikle kadınların nelere ihtiyaçları olduğunu tespit edebileceğimiz, iletişim ve dayanışmaya dayalı bir alan kurmaya çalıştık” dedi. Günlerce elektriğin ve suyun olmadığını söyleyen Güven, “Tuvalet imkanlarının sınırlı olduğu, hijyen problemlerinin arttığı bu bölgede özellikle kadınların ihtiyaçlarının kolaylıkla göz ardı edilebildiğini ve çeşitli sağlık problemlerinin oluştuğunu gözlemledik” diye konuştu.
Dayanışmanın önemine değinen ve yaşanan yıkımın bireysel bağışlarla karşılanamayacak kadar büyük durumda olduğunu belirten Güven, “Toplumsal güçlerin bir arada hareket edebileceği; meslek örgütlerinden ekoloji örgütlerine, feminist örgütlerden üniversite topluluklarına kadar ortaklaşabilecekleri platformlar oluşturulmalı” dedi ve dayanışmayla yaşamın yeniden inşa edilebileceğini ifade etti.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.