Nihan Doğan
İnönü Üniversitesi Okul Öncesi Öğretmenliği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Seda Şahin, erken okuryazarlık eğitimine dair önemli bilgiler paylaştı. 2017 yılından beri bu alanda çalışan Dr. Seda Şahin, erken okuryazarlık eğitiminin yanlış anlaşılan bir kavram olduğunu vurguladı. Dr. Şahin, erken okuryazarlığın amacının çocuklara okuma yazmayı öğretmek olmadığını, okuma yazmayı öğrenmeyi kolaylaştırıcı temel bilgi ve becerileri edindirmek olduğunu belirtti; ses, bilgisel farkındalık, sözcük dağarcığı, alfabeyi bilmek, yazının yönünü fark ettirmek ve kitabı doğru biçimde tutmak gibi bilgileri edinmenin erken okuryazarlık kapsamında yer aldığını söyledi.
Erken okuryazarlık eğitiminin çocuğun doğumuyla başladığını söyleyen Dr. Seda Şahin, ev ortamı uygun olan çocukların okuryazarlık becerilerinin erken oluşmaya başladığını dile getirdi, dezavantajlı koşullarda yaşayan çocukların ise bu becerilerinin yeterince gelişmediğini ifade etti; “Bu nedenle çocuklar ilkokula başladıklarında bazıları avantajlı, bazıları ise dezavantajlı olabiliyor” dedi.
Erken okuryazarlık eğitiminin etkilerini anlatan Şahin; “Erken okuryazarlık eğitimi almış çocuklar, okuma-yazma öğrenmede daha hızlı ilerler. Akıcı ve hatasız okuma ile okuduğunu anlama gibi becerilerin erken ortaya çıkmasının yanı sıra ilkokulun sonlarına doğru oluşması beklenen kompozisyon yazma becerileri daha erken gelişir. Ayrıca bu beceriler çocukların kendilerine olan inançlarını, duygusal gelişimlerini ve özgüvenlerini de olumlu etkiler” diye ekledi.
Okul öncesi dönemde oyunların en etkili öğretim yöntemlerinden biri olduğunu vurguladı. Çocukları didaktik bir eğitime maruz bırakmak yerine oyunlar ve hikâyelerle öğrenmeyi teşvik etmenin daha etkili olduğunu söyleyen Şahin; “Eğer ki biz erken okuryazarlık becerilerini edindirmede çocuklara didaktik bir eğitim sunmaya kalkarsak, yani masa üzerine oturtup çocukları sürekli yazma çizme eğitimine maruz bırakırsak çocuklar sıkılabilir, öğrenme kalıcı olmaz” dedi. Ses oyunları ve tekerleme gibi etkinliklerin, çocukların işitsel duyularını harekete geçirdiğini belirtti.
Ebeveynlerin, birlikte alışveriş listeleri oluşturmak gibi günlük etkinlikler sayesinde çocuğun yazıyla ilişki kurmasına destek olabileceğini söyleyen Dr. Şahin, çocuklar ile birlikte kitap okumak, ortak okuma saatleri belirlemek gibi etkinliklerin çocukların dil becerilerini artırdığını belirtti. Dr. Şahin, “Ebeveynlerin uyku öncesi çocukla masal okuması, çocukların dil becerilerini destekler” diyerek ebeveynlerin rolünün altını çizdi.
Son yıllarda çocuklar için yapılmış animasyonlar ile elektronik kitapların, dil becerilerini desteklemek açısından çok etkili olduğunu ifade eden Dr. Şahin, çizgi filmleri ebeveynlerin önceden izleyip kontrol etmesi gerektiği uyarısında bulundu; “Çocuğu bilmediğimiz bir şeye teslim etmek istemeyiz. İçeriklerde bazen hakaretler, istemediğimiz sözcükler geçebiliyor ya da dar kalıplarda çocukların dil becerilerini geliştirmeyen içerikler olabiliyor” dedi.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.