DOLAR 34,6118 -0.09%
EURO 36,6201 0.04%
ALTIN 2.945,850,32
Ankara

PARÇALI BULUTLU

Diyarbakır’ın yükü çekçek arabalarında

Diyarbakır’ın yükü çekçek arabalarında

Diyarbakır'da dar sokakların yükü, çekçekçilerin omzunda. Suriçi'ndeki dar sokaklarda çekçeği ile yıllardır yük taşıyan Salih Kaya, yaptığı işin ağırlığına rağmen, kazancın kendi deyimiyle "sıfıra yakın" olmasından dolayı dertli.

ABONE OL
10 Mayıs 2023 12:22
Diyarbakır’ın yükü çekçek arabalarında
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Haber & Fotoğraflar: İnanç Yıldız
Diyarbakır Suriçi’nde araçların giremediği dar sokaklar yeni bir iş kolu yaratmış; Hamallar Suriçi’nde yükleri çekçek denilen bir nevi araçla taşıyorlar. Ancak çekçekçiler, taşıdıkları ağır yüke rağmen, kazançlarının çok az olmasından dolayı dertli.
Çekçek, iki tekerlekli, üzerinde bir tahta tezgah olan, dengesi ise iki yanında bağlı olan bir kayışla belinde tutan bir kişiye bağlı bir yük taşıma aracı. Çekçek,  adına “Diyarbakır kuçeleri” diye türkü yazılmış da olan, dar ve labirent gibi Suriçi sokaklarında kullanılmaya başlamış. Ancak şehrin genişlemesiyle birlikte, diğer bölgelere de taşmış. Diyarbakır’da bugün de Ofis’te, Bağlar’da, Şehitlik’te geniş yollara rağmen, çekçek arabaları görmek mümkün. Bu araç ile Diyarbakır Suriçi’nde yük taşıyan çekçekçilerden biri de Salih Kaya.

“Geceleri ölüm döşeğinde gibiyim”

Kaya, 9. Köy’ün sorularını yanıtlarken, köy boşaltmaları nedeniyle 90’lı yıllarda Diyarbakır merkeze göç etmek zorunda kaldığını, yapacak bir iş bulamayınca da yük taşımaya başladığını anlattı. İlk arabasını kendisine kent esnafı hediye ettiğini söyleyen Kaya, ilk günlerde Suriçi’nin labirent gibi sokaklarında kendisinin de kaybolduğunu, dolayısıyla evine gidip gelirken sokakları tebeşirle işaretlediğini anlattı.
Çekçekçiliğin en zor mesleklerden biri olduğuna dikkat çeken ve artık  bu işi yapmaktan yorulduğunu da belirten Kaya, “Geceleri ölüm döşeğinde gibiyim, nasıl gözlerimi kapıyorum bilmiyorum. Gece saat 2-3’e kadar uyanığım, ondan sonra sabah namazına kalkıyorum ancak biraz düşüp uyuyorum” dedi.

“Köydeyken iyiydik, buradaki hayat değil gerçekten”

Köydeyken durumlarının iyi olduğunu ifade eden Kaya, “Keçi besliyorduk, sonbaharda 3-4 tane satardık, onunla buğday filan alırdık. Cevizimiz, pestilimiz vardı, kavurma yapıp yerdik, iyiydi yani” dedi.
Şehre göçmek zorunda kalınca başladığı çekçekçiliğin ise çok zor olduğuna vurgu yapan Kaya, yaşadıklarını şöyle anlattı;
“Bu işin de nasıl olduğunu görüyorsunuz. Bir torba unu 4-5’inci kata çıkarıyorum, 20-30 TL. Nasıl yapayım bir açım, bir tok. O gün biraz makarna döküldü, poşete koyup eve götürdüm. Bazen bu esnaflar yardım ediyor, başka da bir şey yok. Eskiden iş çoktu, iş yapıyorduk. Şimdi iş de yok, biliyorsunuz zaten. Akşama kadar ya 100-150 TL, o da en fazla 150 TL. Onunla ne alıp eve götüreyim. 24 TL’ye 3 ekmek alıyorum, bir dakika içinde bitiyor. Bu hayat değil gerçekten. Görüyorsun halimizi, artık bıktık.”

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.