DOLAR 33,9941 0.16%
EURO 37,8162 -0.02%
ALTIN 2.752,750,24
Ankara
22°

AÇIK

Diyarbakır’ın ortak akıl projesi: “Depremde dünyaya model olduk”
  • 9.Köy
  • Genel
  • Diyarbakır’ın ortak akıl projesi: “Depremde dünyaya model olduk”

Diyarbakır’ın ortak akıl projesi: “Depremde dünyaya model olduk”

Depremle başlayan örgütlenme bugün kentin ve yurttaşlarının tüm sorunlarına koşuyor. Diyarbakır’da kayyımın sivil toplumu dışlaması büyük dayanışmayı doğurdu. Kent Konseyi'ne alternatif olmak isteyen 81 sivil toplum ve meslek örgütü, depremde başlayan, bugün hala devam eden koordinasyonuyla dünyaya model oldu. Depremle başladı ama işleri bitmedi. Birçok sorun için ortak akıl üretmeye çalışan Kent Koruma ve Dayanışma Platformu, toplumsal sorunların çözüm adresi olarak öne çıktı.

ABONE OL
22 Ağustos 2024 13:39
Diyarbakır’ın ortak akıl projesi: “Depremde dünyaya model olduk”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Rojan Mamo / Kapak Fotoğrafı: DepoPhotos

Diyarbakır’da önceki kayyım yönetiminin koyduğu idari engel, dünyaya model olan büyük bir sivil toplum koordinasyonu oluşturdu.

Belediye bünyesinde kent konseyi kurmak isteyen meslek odaları ve sivil toplum örgütleri dönemin Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi kayyımı ile görüşmeler yürüttü. Uzun süren görüşmelerde bir sonuç alınamayınca kent konseyine alternatif olacak Kent Koruma ve Dayanışma Platformu kurulması kararlaştırıldı. 2023’ün ilk günlerinde bir araya gelen STK’lar ilk sınavını 6 Şubat depremlerinde verdi. Felaketin ilk saatlerinde kriz masaları oluşturuldu.

Şehrin dinamiklerini tek elden toplayan platform, depremin 1. gününde depremzedelerin yaralarını sarmayı başardı.

Depremin 2. gününde ise Diyarbakır’daki birçok ihtiyacı karşılayan platform, depremden etkilenen çevre illere yardım göndermek için seferber oldu. Yardım TIRları ve iş makineleri Adıyaman’a gönderilmek üzere yola çıkarıldı.

81 STK 116’ya çıktı 

Depremin ardından da faaliyetlerine devam eden platform, Diyarbakır’da yaşayan bir sosyal dayanışma kurumuna dönüştü. Şehirde uyuşturucu ile mücadele, istihdam sorunu, tarihi yapıların korunması, spor kulüplerine yönelik saldırılar ve Kürt sorununun çözümü ile ilgili birçok konuda çalışmalar yürüttü, uluslararası konferanslar düzenleyerek raporlar oluşturdu. Bünyesindeki kuruluş sayısını 116’ya çıkaran platform şimdilerde şehrin hemen hemen her sorunun çözüm üssü haline geldi.

Mehmet Kaya

“Platform depreme model oldu”

Dünyada eşi ve benzeri olmayan bir model ile Diyarbakır’da kent uzlaşısı sağladıklarını ifade eden Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Mehmet Kaya, platformunun kuruluş sürecini 9. Köy’e şöyle anlattı:

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi bünyesinde kent konseyi kurmak için görüşmelerimiz oldu. O dönem belediyeyi yöneten kayyım bu talebimizi kabul etmedi. Biz bu kentin bir kişinin kararları ile yönetilmemesi, ortak akıl ile yönetilmesini istiyorduk. İlk dönemlerde bireysel açıklamalar yaparak çağrıda bulunduk. Ardından 1,5 yıl süren görüşmeler sonrasında bu modeli ortaya çıkardık. Yasal zeminini de oluşturarak 2022’nin sonunda, 2023’ün başında kuruluşumuzu ilan ettik. Temel hedefimiz kayyımların tahribatları ve yapılması gerekenler ile ilgili uyarılarda bulunmaktı. Şehirde çalışmalar yürüten her alandan meslek ve sivil toplum örgütlerini ayırt etmeden davet ettik. 81 sivil toplum ve meslek örgütü ile Kent Koruma ve Dayanışma Platformu’nu oluşturduk.

Kuruluşlarının hemen sonrasında bölgeyi oldukça sarsan bir deprem ile karşı karşıya kaldıklarını hatırlatan Mehmet Kaya şunları söyledi: “Depremin ilk saatinde platformun yürütme kurulu olarak hemen toplandık. ‘Ne yapabiliriz?’ sorusunu hızlı bir şekilde tartışarak harekete geçtik. Depremde ilk 48 saat çok önemlidir. Devlet kurumları ilk 3 gün koordine olamadı ve ne yazık ki bu ilk 3 günde çok sayıda vatandaşımız kurtarılamadığı için hayatını kaybetti. Kent Koruma ve Dayanışma Platformu bir ilk uygulama ama Türkiye’ye gerçekten model olacak bir uygulama. Niye bunu söylüyorum? Bir kere platformun en büyük özelliği, ilk 48 saat içinde müdahale edecek sivil toplum ve meslek örgütlerini içermesi oldu. Mesela DTSO’da şehirdeki bütün iş makineleri iletişim bilgileri ile kayıtlıdır. Bizim ilk işimiz bu iş makinelerini enkazlara yönlendirmek oldu. Ardından hızlı bir şekilde arama kurtarma için gerekli el aletlerini temin ettik ve gönüllülerimizi enkazlarda görevlendirdik.

Platform enkazlara ulaştığında AFAD’ın sahada olmadığını da ifade eden Kaya, “Bizler enkazlara ulaştığımızda henüz AFAD ortada yoktu. TMMOB, insanların geçici barınma ihtiyaçlarını sağlamak için hemen seferber oldu. Güvenli alanları belirledik ve kapılarını vatandaşlara açtık. Tabip Odası doktorlarını her enkaza gönderdi. Özel hastanelere ulaşarak ambulansları yönlendirdik. Hemen ilk akşam finansmanını sağlayarak çorba dağıtımına başladık. Belediye bizden 3 gün sonra iş makinelerinin adres ve listelerini istedi. Halbuki biz o zaman ihtiyaçlarımızı gidermiş, Adıyaman’a yardım sağlamak üzere çalışıyorduk. Gördük ki bu iş sadece AFAD ve devletin tek başına yapabileceği bir iş değil. Her kuruluş kendi alanında çalışarak daha etkili bir mücadele yürüttü. Başka bir amaç ile kurduğumuz platform depreme model oldu” şeklinde konuştu.

“Kentlerin sivil aklını yönetime katmayı planlıyoruz”

Kent Koruma ve Dayanışma Platformunun şu anda 116 sivil toplum ve meslek örgütü bünyesinde bulundurduğunu söyleyen Mehmet Kaya, 31 Mart yerel seçimlerinin ardından platform aracılığıyla kent konseyi oluşturarak belediyeleri de bu ortaklaşmaya dahil etmek için çalışmalar ve görüşmeler de yürüttüklerini ifade etti.

Uyuşturucu ile sosyal ve ekonomik sorunlarla mücadele ediyoruz”

Depremden sonra da platformun çalışmalarını sürdürdüğünü aktaran Kaya, platformun faaliyetlerine dair şunları söyledi: “Bu kentte uyuşturucu önemli bir sorun. Zaman zaman açıklamalar, çağrılar yapıyoruz. Aynı zamanda bir uyuşturucu ile mücadele komisyonumuz var. Komisyonda rehabilitasyon merkezleri, sağlıkçılar ve psikologlar yer alıyor ve yakın zamanda bir rapor da hazırlayacaklar. Bir diğer önemli sorun Kürt sorunu. Bu bölgenin hemen hemen her sorununun ana kaynağıdır. Platform bu sorunu çözmeyi de hedefliyor. Geçtiğimiz aylarda yaptığımız Barış Konferansında, bölgenin diğer şehirlerinde bulunan sivil toplum ve meslek örgütlerinin dahil edileceği bir çözüm masası oluşturmayı konuştuk. Çözüm sürecine yönelik bir yol haritası oluşturmak üzerinde çalışıyoruz. Ekonomik kalkınma, yeşili koruma, yeşil sanayi gibi çalışmalarımız var. Geçtiğimiz günlerde Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile de bir görüşme gerçekleştirdik. Birçok alanda kentlerin sivil aklını yönetime katmayı planlıyoruz. Kentlerin en iyi hafızası sivil toplumdadır.”

Mahsum Çiya Korkmaz

“Dünyaya örnek olacak bir sivil toplum dayanışması ortaya çıktı”

Kent Koruma ve Dayanışma Platformunun çalışmalarını 9. Köy’e anlatan platform birleşenlerinden TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Diyarbakır Şubesi Başkanı Mahsum Çiya Korkmaz da, Platform, siyasetin ve hükümetin resmi kurumlarının dışında kalan diğer bütün sivil toplum örgütlerinin asgari düzeyde uzlaşabileceği bir yapıydı. Bu yapıya ihtiyaç vardı” dedi.

Platformun kurulduğu dönemde, uyuşturucu kullanımının küçük yaşlara düşmesinin kentte önemli bir sorun olduğunu ifade eden Korkmaz şunları söyledi: “Platformun kurulduğu dönemde kentte uyuşturucu kullanımı çok küçük yaşlara düşmüştü ve önemli bir sorun haline gelmişti. İlk başlarda bu soruna odaklandık. Ardından 6 Şubat depremleri ile platform bir dayanışma misyonu üstlendi. 6 Şubat depremlerinde dünyaya örnek olacak bir sivil toplum dayanışması ortaya çıktı. Düşünün, Fırıncılar Odası ile iletişim sağlayarak ekmek üretimini bile kontrol altına aldık. Çevre illere buradan ekmek gönderildi. Kimse çok fazla yük almadan dayanışma ile çok büyük bir yükün altından kalktık ve kentte depremin etkisini en aza indirdik. Kamu kurumlarından yardım almadık, biz onlara yardım etmeye çalıştık. Diyarbakır’daki politik ahlak sivil toplumu birleştirmede öncü rol oynadı.”

Çevre Şehircilik Bakanlığı’nın TMMOB’u hasar tespit çalışmalarının içine katmak zorunda kaldığını söyleyen Korkmaz, “TMMOB daha ilk aşamada ağır hasarlı binaların tespitine başladı ve güvenli alanları belirledi. 2. depremde Diyarbakır’da yıkım olsaydı bile bu tespitler sayesinde kayıpları en aza indirmeyi başarmıştık. Biz bunu Van depreminde gördük. En çok yıkım artçı depremlerde ağır hasarlı binalarda oldu. O süreçte insanlar 1 ay boyunca evlerine girmediler ve biz kalabilecekleri güvenli alanları belirlemeye çalıştık. 1. aydan sonra tekrar hasar tespit çalışması yaptık. Bizim ağır hasarlı olarak tespit ettiğimiz hiçbir bina hasarsıza çevrilmedi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ilk başta bizim hasar tespitimizi kabul etmedi ve bizlere bu tespitlere dahil etmedi. Sonrasında bakanlık düzeyinde yapılan görüşmelerde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın tek başına bu işi üstlenemeyeceği konusunda fikir birliğine varıldı ve TMMOB sürece dahil edildi” şeklinde konuştu.

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.