İNANÇ YILDIZ – DİYARBAKIR
6 Şubat depremlerinden etkilenen illerden olan Diyarbakır’da, kent merkezindeki Bağlar ilçesi ile ilgili 2017 yılında depreme karşı riskli olduğunu belirleyen bir çalışma yapıldığı, ancak geçen süreye karşın bu riski ortadan kaldıracak adımların atılmadığı ortaya çıktı.
9. Köy’ün edindiği bilgiye göre, 2017 yılında Dicle Üniversitesi’nin İnşaat Mühendisleri Bölümünde o dönem Doç. Dr. olan İdris Bedirhanoğlu ve Yüksek Lisans Öğrencisi Bedri Polat’ın ilçenin mahalle mahalle depreme karşı riskini içeren rapor niteliğinde bir çalışma hazırladılar.
Dicle Üniversitesi, İnşaat Mühendisleri Odası Diyarbakır Şubesinin (İMO) ve belediyelerin katkılarıyla gerçekleştirilen bu rapor, Eskişehir’deki 4. Uluslararası Deprem Mühendisliği ve Sismoloji Konferansı’nda da paylaşıldı.
Sözkonusu çalışmada, toplam nüfusu 406 bin 471 olan Bağlar ilçesinde, pek çok mahallenin inşaat ruhsatı olmadan kurulduğu belirtilirken, ilçede bulunan mahallelerin deprem konusundaki riskleri de teker teker sıralandı. Buna göre; Körhat Mahallesi’nin deprem karşısındaki riskinin yüzde 100, Muradiye Mahallesi’nin riskinin yüzde 100, Fatih Mahallesi’nin riskinin yüzde 100, Yunus Emre Mahallesi’nin yüzde 100, Kaynartepe Mahallesi’nin riskinin yüzde 100, 5 Nisan Mahallesi’nin yüzde 100, Yeniköy Mahallesi’nin yüzde 90, Mevlana Halit Mahallesi’nin riskinin yüzde 70, Şeyh Şamil Mahallesi’nin riskinin yüzde 60, Selahattin Eyyubi Mahallesi’nin yüzde 20, yüzde yüz ruhsatlı inşa edilen Bağcılar Mahallesi’nin riskinin ise yüzde 5 olduğu hesaplandı.
Raporda depremden önce yapılması gerekenler ise şu şekilde anlatıldı: “Bu mahallerdeki yapıların durumu detaylı bir şekilde tespitine gerek kalmadan müdahale edilmesi gerekmektedir. Bu yapıların ivedi bir şekilde ya güçlendirilmesi ya da yıkılması için çalışmalar başlatılmalıdır.”
Bu araştırmanın üzerinden 6 yıl geçmesine rağmen Bağlar’da sadece Kaynartepe Mahallesi’nde bir kentsel dönüşüm süreci başlatıldı. Çok ağır ilerleyen bu dönüşüm ise henüz tamamlanamadan, neredeyse durmuş durumda.
Kahramanmaraş merkezli depremden Diyarbakır’da en çok etkilenen ilçe de Bağlar oldu. Bağlar’ın Şeyh Şamil Mahallesi’nde depremden sonra 167 bina ağır hasar alırken, 212 bina ise orta hasarlı olarak ilan edildi. Ağır hasarlı binaların yıkımı sürerken, orta hasarlı binalarda ise yurttaşlar oturmaya devam ediyor. Bu mahallede orta hasarlı binada oturan Murat Yakşi, 9. Köy’e yaptığı açıklamada, Bağlar’a 90’lı yıllarda, bölgede yaşanan köy boşaltmalarının ardından göç ettiklerini, evlerini o dönemde pamuk tarlası olan bölgeye kurduklarını anlattı. Yakşi, sonralardan yaşanan göçlerden dolayı yoğun ihtiyaçla birlikte buralarda apartmanların yapılmaya başladığını da dile getirerek, depremde ağır hasar alan evlerinde doğalgazlarının kesildiğini, gidecek yerlerinin olmadığını söyledi. Evlerinin kendilerinden ederinden çok düşük fiyata alınacağını ve karşılığında yüklü miktarda borçlandırmayla karşı karşıya kalacaklarını da ifade eden Yakşi, “İstenilen parayı nasıl vereceğiz? Gücümüz yok. Bizi borç altına koymasınlar, yoksa altından kalkamayız” dedi.
Bağlar’daki binaların depreme dayanıklı olmadığını evvelden bildiklerini dile getiren İnşaat Mühendisler Odası (İMO) Diyarbakır Şube Eş Başkanı Mahsum Çiya Korkmaz ise, “İzmir depreminden sonra kentte ne kadar hasarlı yapı var ve nasıl bir güçlendirme yapılabiliriz yönünde Diyarbakır’da bir çalışma başlattık. Bununla ilgili belediyelerin bir bütçe ayırmasını istedik ama deprem süreciyle ilgili hiçbir şey yapmadılar” dedi.
İlçenin 90’lı yıllarda köy boşaltmaları sonucu insanların kendisine ev yapmak zorunda kaldığı bir yer olduğunu ifade eden Korkmaz, buradaki çoğu yapının tapuda “bağ” olarak geçtiğini ve hiçbirinin yapı ruhsatı olmadığını söyledi. Korkmaz, deprem sonrası Bağlar için daha ağır bir sonuç beklediklerini, ama “biraz Diyarbakır’ın şansından, biraz zemininin kaya olmasından, biraz da depremin merkez üssünün 450 km uzakta yaşanmasından” dolayı hasarın beklediklerinden daha az olduğunu ifade etti.
Korkmaz, depremden sonra Bağlar’da yapılacak dönüşümle ilgili ilçedeki ev sahiplerinin devlet desteğinden nasıl yararlanacağının da bir “muamma” olduğunu dile getirdi. Destek paketinden yararlanmak için yapıların inşaat ruhsatına ihtiyacının olduğunu, ama Bağlar ilçesindeki mahallelerinin büyük bölümünün ruhsatsız inşa edilmiş olduğunu belirten Korkmaz, Bağlar’da birinci mağduriyetin buradan başladığını söyledi. Bu ruhsatsız yapılarda yaşayan insanlara yıllarca elektrik, su, doğalgaz, internet verilmesine rağmen yapı ruhsatların sorulmadığını belirten Korkmaz, şöyle konuştu:
“İmar affından iskân ruhsatı verildi ama son maddesinde ‘eğer bir kentsel dönüşüm ya da depremden dolayı bu bina yıkılırsa, imar affından alınan bu ruhsat geçersizdir’ denildi. Yani imar affından alınan ruhsatın herhangi bir hak sahipliği yönünden geçerliliği yok.”
Bağlar ilçesinde ruhsatsız ve hasarlı evlerde yaşamaya devam eden insanların gidecek yerlerinin olmadığını da vurgulayan Korkmaz, deprem sonrası kentte yaşanan konut sıkıntısına karşı belediyelerinin kendisine ait arazilere maliyetine sosyal konutlar inşa edip halka sunmasını önerdi. Ancak son yıllarda belediyenin kendisine ait arazileri parsel parsel müteahhitlere sattığını belirten Korkmaz, müteahhitlerin ise rant odaklı yaklaştığı için evleri maliyetinin çok yüksek fiyatla yurttaşa sattığını dile getirdi. Korkmaz, “Barınma insanların en temel ihtiyacıdır ama bununla ilgili bir derdiniz, bir programınız yok. Sonra ‘orta hasarlı binalardan çıkın’ diyorsunuz. Eğer bir yapı tehlike arz ediyorsa orada kalınmamalıdır, çıkılmalıdır, doğru. Ama bu insanlar nereye gidecek, alternatif oluşturulması gerekiyor” dedi.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.