Devlet, son 20 yılda faizden tasarruf sağlamayı başarırken, buradaki gayret, tüketime kurban gitti. Son 20 yıllık dönemde faiz ödemeleri 3,5 kat artarken, devletin cari harcamalarındaki yükseliş 27,8 katı buldu.
Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı verileri esas alınarak yapılan hesaplamaya göre, 2001-2021 döneminde devletin gelirlerinde 23 katlık bir artış oldu. Bu dönemde kamunun toplam harcamaları ise 19 kat yükseldi.
Dolaylı vergi ve servet vergisi yükü artıyor
2001-2021 döneminde, vergilerin genelinde 19,5 katlık bir artış görülürken, vasıtasız vergilerdeki artış sadece 15,3 kat oldu. Buna karşılık adil olmayan bir vergilendirme türü olarak kabul edilen dolaylı vergilerdeki artış ise 21,8 kata vardı. Dolaylı vergiler, akaryakıt, sigara ve içki gibi kişinin gelir seviyesine bakılmaksızın aynı oranda ödenen vergileri kapsıyor.
Aslı vergi yükü artışı ise servet vergilerinde görüldü. 20 yıllık dönemde servet vergilerinin artışı 52,7 katı buldu. Söz konusu dönemde vergi dışı gelirlerde 22,1 kat, sosyal fonlarda ise 43 katlık artış oldu.
Özelleştirme başka bahara
Özelleştirmede özellikle 2000’lı yılların ilk 10 yılındaki hareketliliğin artık yerini durgunluğa bıraktığı gözleniyor. Nitekim 20 yılda özelleştirme gelirlerindeki artış sadece 5,2 kat olabildi.
Özelleştirme gelirlerinin Gayri safi milli hasılaya (GSYH) oranı yüzde 0,65’ten yüzde 0,18 gibi çok da önemli olmayan bir paya gerilemiş durumda.
Harcamalarda fren tutmadı
Devletin gelir artışına karşın harcamaları daha hızlı yükseldi. Buradaki yüksek harcama ise faize giden rakamın azalması ile kapatılabildi. Devletin cari, yani gündelik harcamalarındaki artış 27,8 katı buldu. Buna karşılık uzun vadede vatandaşın işine yarayacak olan yatırım harcamalarındaki artış vergi artışının bile altında 16,5 kat artış olarak hesaplandı.
Faiz dışı harcamadaki artış 30 kata yaklaşırken, faiz ödemelerinde yaşanan sadece 3,5 katlık artış buradaki açığı ancak dengeleyebildi.
Sosyal fonlar vergilerin yarısına yaklaştı
Bu arada devletin gelirlerinin milli gelire oranına bakıldığında ise sosyal fon gelirlerinin payının 20 yıllık dönemde payının bir hayli arttığı gözleniyor.
Vergilerin payı, milli gelirin 18,5’inden yüzde 16,65’ine gerilerken, sosyal fonların milli gelire oranı 4,6 puandan, yüzde 8,86’ya kadar çıktı. Bir başka deyişle gelirler içinde sosyal fonların büyüklüğü vergi gelirlerinin yarısını geçmeye başladı.
Gündelik harcadık, yatırım payını azalttık
Bu arada cari harcamaların milli gelir içindeki payı yüzde 12,7 seviyesinde yüzde 16’ya gelirken, yatırım harcamalarının oranı yüzde 3,44’ten yüzde 2,64 kadar düştü. Kamunun faiz dışı harcamalarının oranı da milli gelirin dörtte birinden üçte biri oranına gelmiş durumda.
Buradaki tek sevindirici gelişme ise faiz ödemelerinin milli gelire oranının yüzde 17 seviyelerinden yüzde 3,4 düzeyine kadar inmiş olması.
Son 20 yıllık dönemde, devletin gelir ve harcamaları ile bunların kat olarak değişimleri ise şöyle:
HABER : ERCAN YAVUZ / ANKARA
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.