Depremin yıl dönümünde depremzedelerden kalıcı konut ve işyeri talebi
Depremin yıl dönümünde depremzedelerden kalıcı konut ve işyeri talebi
6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinin üzerinden geçen bir yılda, Adıyaman'daki avukat ve esnafın iş yeri sorunu çözülemedi. Yapılacak olan köy evleri konusunda yer sorunu çözüme kavuşmayan vatandaşlar da bu alanda atılacak adımları bekliyor.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin yıldönümünde, depremzedelerin işyeri ve konut sorunu hala çözüm bekliyor. Adıyaman’da hukuk bürolarının büyük bölümü yıkılan avukatlar, meslek faaliyetlerini baronun bekleme salonunda oluşturulan çalışma alanında gerçekleştiriyorlar. Avukatlar, büroları olmadığı için müvekkilleriyle görüşmeleri de baroya ait olan konteynerlerde sağlıyorlar.
Depremde işyerlerini kaybeden Adıyaman esnafının bir bölümü, kura sonucu dağıtılan konteynerlerde çalışırken, diğerleri kalıcı işyerlerinin yapılmasını bekliyor.
Adıyaman merkeze bağlı olan Palanlı Köyü sakinleri ise bulundukları konteyner kentten de çıkarılma endişesi yaşıyor. Palanlı Köyü’ne uzak bir mesafedeki konteyner kentin üzerinde olduğu arsanın sahibi, köylülerden bir an önce alanı boşaltmalarını talep ediyor.
“Avukatlar da depremde ciddi şekilde mağduriyet yaşadılar”
6 Şubat tarihinde yaşanan depremlerden sonrasında avukatların yaşadıkları sorunlara dikkat çeken Adıyaman Baro Başkanı Avukat Bilal Doğan, yaşadıkları sorunları şu sözlerle anlattı:
“Depremde Adıyaman Adliye Sarayı’nın sağlam kalmış olması adalet hizmetinin sunulması anlamında önemliydi. Besni ilçemizdeki adliye binamız depremden dolayı yıkıldığı için çok ciddi sıkıntı oluştu. Oradaki hastane bahçesindeki diyaliz merkezi adliye hizmet binası olarak tahsis edildi. Malatya ilinde adliye binasının yıkılmış olması çok ciddi sıkıntıya sebebiyet veriyor. Malatya’da adliye 7 parçaya bölünmüş durumda. Hem vatandaşlar hem de avukatlar açısından bu durum çok ciddi bir sıkıntı. Adıyaman ilimizde Adliye Sarayı binamızın sağlam kalmış olması bizim açımızdan bir şanstır. Ancak depremde binası yıkılan meslektaşlarımız oldu. Ağır hasarlı olup ta sonradan ofisleri yıktırılan meslektaşlarımız da oldu.”
Bilal Doğan
Baronun adliye binasının yan tarafında bulunan alanda bir hukuk sitesi kurulması için Adıyaman Valiliği’ne talepte bulunduğunu da ifade eden Doğan, “Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Adıyaman Valiliği’nin bilgisi dışında oraya bir market kurunca o alanı baro olarak kullanamadık. Adliyeye yakın bir yerde de boş olan bir devlet arsası olmadığı için meslektaşlarımız açısından bir konteyner kent kuramama durumu ciddi derecede bir sıkıntıya sebebiyet verdi. Adalet Bakanlığı, Adıyaman Valiliği, Adıyaman Belediyesi nezdinde girişimlerimiz oldu. Ancak bu sorunumuz bugüne kadar tam olarak çözülebilmiş değil” dedi.
Bölgedeki pek çok avukat kendisi konteyner temin ederek işini sürdürmeye çalıştığına da vurgu yapan Avukat Doğan, şöyle konuştu:
“Birçok meslektaşımız da sağlam kalan binalarda faaliyet yürüten diğer avukat arkadaşlarının ofislerini kullanarak işlerini yürütmeye çalışıyor. Bizler adliye binası içerisinde bulunan baro binamızdaki bekleme salonunu Mayıs ayında çalışma alanına çevirdik. Mayıs ayından bu yana meslektaşlarımız orada işlerini sürdürebiliyorlar. Oraya masa ve bilgisayar takviyesi yaparak meslektaşlarımızın en azından dilekçelerini yazabilecekleri, davaları takip edebilecekleri bir çalışma alanını oluşturduk. Ancak burası bir ofis ortamı, müvekkilleriyle görüşme yapabilecekleri alan değil. Adliyenin yan tarafına kurmuş olduğumuz konteynerlerimiz var. Tamamen ihtiyacı giderecek sayıda değil, ama belli derecede meslektaşlarımıza hizmet edecek bir şekilde konteyner ofis çalışmamız oldu.”
Adıyaman Baro Başkanı Av. Bilal Doğan, depremden sonra ruhsat alan 50’ye yakın avukatın da ofisleri bulunmadığını vurgulayarak, “Yeni ofis kiralamak istediklerinde kiralar çok arttı. Depremden önce 2 ila 3 bin TL olan kiralar 10 ila 15 TL’den başlıyor. Kiraların artmış olması da bir mağduriyete sebep oldu” dedi. Mesleğe yeni başlayan avukatların gelir kalemlerinin az, gider kalemlerinin ise çok olduğunu belirten Avukat Doğan, şunları söyledi:
“Genç girişimci muafiyeti 1 yıl ve 28 yaş ile sınırlı. Genç girişimci çalışmasının avukatlara çok faydası var. 1 yıl Bağkur primi ödemek zorunda değilsiniz. Bugün bir Bağkur priminin aylık 7000 TL civarında olması çok ciddi bir rakam. Özellikle depremi yaşamış kentleri dikkate aldığımızda genç girişimci muafiyetinin 5 yıla çıkarılması için Adalet Bakanlığı’na talepte bulunduk. Adalet Bakanlığı bu konuyla ilgili olarak bir çalışma yapacağını söyledi. Bağkur primlerinin, vergi borçlarının ertelenmesi değil, silinmesi yönünde Adalet Bakanlığı’na taleplerimiz oldu. Meslektaşlarımızın adli yardım bütçesi dediğimiz devletten olan alacakları var. Yine meslektaşlarımızın yaklaşık 3 yıl geriye doğru birikmiş alacakları var. Bunların da tek seferde ödenmesi noktasında Adalet Bakanlığı’na taleplerimiz oldu. Adalet Bakanlığı da bütün taleplerimizin mantıklı ve doğru olduğunu ifade ediyor. Ama henüz bu sorunların hiçbirine çözüm bulunmuş değil. Adalet Bakanımız Sayın Yılmaz Tunç, sorunlara olumlu yaklaşıyor. Ama sadece olumlu yaklaşması yetmez, artık çözüm bekliyoruz.”
“Birçok esnafımızın işleri iyi değil…”
Ziya Duranay
Adıyaman Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (AESOB) Başkanı Ziya Duranay ise, Adıyaman merkezde 9 noktada geçici çarşılar yapıldığını belirterek, esnafın deprem sonrası mevcut durumunu şu sözlerle anlattı:
“İş yerleri kura ile teslim edildi. Bu iş yerlerini teslim etmeye devam ediyoruz. Yaşam konteynerlerinin içerisine birer tane seyyar fırın düşünüyoruz. Şu anda onun müracaatlarını alıyoruz. Bir hafta içerisinde onların da kurasını çekeceğiz.”
Ticaretin canlanması için Adıyaman’ın eski yerleşim bölgesine yeni alanlar açılması gerektiğine vurgu yapan Duranay, “Bu yeni alanda da yeni işyerlerinin yapılması elzemdir. Ulucami, Musalla, Mara, Sıratut, Hocaömer, Yavuz Selim Mahallerinin ve Hastane Caddesi’nin modernize edilmesi gerekir. Böylelikle bu yerlerde yeni işyerlerinin açılmasıyla şehre yeni bir görünüm verilmiş olacaktır” diye konuştu.
Deprem sonrasında farklı illere giden, Adıyaman’a geri döndüğünde mağdur olan esnafın sorunlarına da değinen Duranay, ” Esnafın ticareti biraz canlı ama meslek gruplarındaki birçok esnafımızın işleri iyi değil. Bu durum Adıyaman’daki birçok vatandaşımızın çadır kentlerde yaşamasıyla alakalıdır. Bu durum çarşıda bir hareketliliğin olmamasına sebeptir. Adıyaman’da vatandaşlarımıza gıda yardımları kolileriyle verilmeye devam ediliyor. Yerel esnafımız işyerlerini açabilmek için çaba gösterdi ama Adıyaman ilimizde zincir marketler herkesten önce insan yoğunluğunun olduğu yerlerde şubelerini açtılar. Bu durumda esnafımızı olumsuz yönde etkiledi” diye konuştu.
“Bu konun bir an önce planlanıp, kalıcı işyerlerinin yapılması gerekir”
AESOB Başkanı Ziya Duranay, kent esnafının taleplerini ise şu sözlerle anlattı:
“Depremin ilk günlerinde insanlarımız enkazlardan yakınlarını kurtarmayı düşünürken, zincir marketlerin yetkilileri burada prefabrik olarak şubelerini açtılar. Bizim esnafımız bu durumdan olumsuz yönde etkilendi. Bizim temennimiz Adıyaman’ın tekrardan ayağa kalkabilmesi için hızlı bir şekilde plan ve program dahilinde ilimizin eski yerleşim yerlerinin dizayn edilmesidir. Şu ana kadar kuralarda adı çıkmadığı için eline işyeri geçmeyen esnafımız bireysel olarak konteyner talebinde bulunuyor. Mevcut olarak yapmış olduğumuz yerler yeni inşaat alanları olarak açıldığı ve rezerve girdiği için dağıtılan konteynerler de sıkıntı olmaya başladı. Bu konteynerler kaldırılarak yerine yeni inşaatlar yapılacak. Bu konuda da bir sıkıntı var. Bu konun bir an önce planlanıp, kalıcı işyerlerinin yapılması gerekir.”
“Böylesine bir durumda esnaf değil geçim sağlamak, kirasını bile veremez”
6 Şubat depremlerinden sonra Adıyaman’da kira fiyatlarındaki artıştan dolayı mülk sahiplerine seslenen de Duranay, “Biz bu depremi yaşarken, farklı illerde yaşayan insanlarımız bizlere evlerinin kapısını açtılar. Gıda yardımında bulundular, depremzedelerden kira almadılar. Bizlerin de bu duyarlılıkla hareket etmemiz gerekir. Fırsatçılık yapmamamız lazım. İşyerleri yapıldığı zaman kira fiyatları normal seyirde olacaktır. Ancak bu geçici süreçte kira bedeli olarak esnaftan bire üç isteniliyor. Böylesine bir durumda esnaf değil geçimini sağlamak, kirasını bile veremez” diye konuştu.
“Bizim devletimizden tek isteğimiz bir an önce evlerimizin yapımına başlasınlar”
Adıyaman’da mağduriyet yaşayan sadece esnaf değil. Adıyaman merkeze bağlı olan Palanlı Köyü’nde depremzedelerin yaşadıkları sorunlara değinen köy muhtarı Ömer Çil, “Depremin birinci gününden bu yana köyümüzden çıktık. Evlerimiz yerle bir oldu. Enkazları da kaldırdılar. Burada yaşamamızı sürdürüyoruz. Bu durum daha nereye kadar gidecek, “Nasıl olacak? Nasıl yapacağız?” biz de bilmiyoruz. Bizim talebimiz, bize verdikleri 30 dönümlük yere bir an önce evlerimizin yapılmasıdır. Konteynerleri indirdiğimiz mülkün sahibi; “Mart ayından sonra buraya gelip evimi yapacağım. Bir an önce gideceğiniz yeri belirleyin” dedi. Bizim devletimizden tek isteğimiz bir an önce evlerimizin yapımına başlasınlar” diye konuştu.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.