Haber: Esin Özdemir
Kahramanmaraş merkezli depremin ardından Türkiye, devasa yıkımların nasıl önlenebileceğini tartışıyor. Uzmanlar, başta erken uyarı sistemi olmak üzere, doğru afet yönetiminin zararları azaltacağı konusunda hemfikir. 9. Köy’e konuşan 9 Eylül Üniversitesi’nden Jeofizik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Murat Utkucu, Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zerrin Toprak ve Harita Mühendisi Dr. Deniz Arca, afetlerde erken uyarı sistemini, erken uyarı sisteminin etkisini ve doğru afet yönetimini anlattılar.
Erken uyarı sisteminde uyarıların önemi
“Erken uyarının, afet anında zaman kazanmak anlamına geldiğini” söyleyen Prof. Dr. Zerrin Toprak, “Erken uyarı konusunu iki anlamda değerlendirebiliriz. İlki, doğadan gelen uyarılar. Örneğin dağın homurdanması, yerin gümbürdemesi volkanik patlama olasılığına işaret eder. Karmaşık bir konu olsa da kurtulmak için arka bahçede jet olması gerektiğinden, hemen tahliye edilmesi gerekir. Örneğin 2014 yılında Japonya’da Ontake Yanardağı uyarı verdi ama dikkate alınmadığı için birçok turist öldü. Bu örnekler artırılabilir” diye konuştu.
Afetlerde erken uyarı sisteminin etkisinin “önemli bir unsur olduğunu” ifade eden Sakarya Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Murat Utkucu ise şunları söyledi: “Afetlerde erken uyarı ve tahmin, afet zararlarını azaltma konusunda önemli bir unsurdur ve genellikle afete hazırlık kapsamında değerlendirilen bir faaliyettir. Ancak her tehlike için önceden uyarı olası olmayabilir. Depremler de bu tür tehlikeler içinde değerlendirilir. Depremlerin oluşacaklarının değil de meydana geldikten sonra oluşturdukları sismik dalgalar algılanarak fay hattına uzak olan yerlere dalgaların gelmekte olduğunun uyarısı verilebilir. Çünkü elektromanyetik dalgalar ışık hızında yol aldıkları için saniyede ortalama 6 km/sn hızla giden hızlı deprem dalgalarından çok daha önce uyarı verilecek yerleşime ulaşabilir. Faya uzaklık arttıkça erken uyarı zamanı uzun olacaktır.“
Otomatik tedbirler, afet zararlarını azaltabilir
Afetlere karşı bazı otomatik tedbirlerin alınarak, afet zararlarının azaltılabileceğini de vurgulayan Prof. Utkucu, “Sinyali alan doğalgaz vanalarının otomatik kapanması, hızlı trenlerin durması, elektrik şalterlerinin kapanması vb. gibi otomatik tedbirler için kısa uyarı zamanları yeterlidir. Dünyada bu türden sistemler genellikle otomatik tedbirler alınarak zararların azaltılması amacıyla hizmet vermektedirler. Çünkü fay hatları İstanbul örneğinde olduğu gibi genellikle yakındır” dedi.
Erken uyarı sistemi, önemli tedbirlerin alınmasını mümkün kılar
Risk Duyarlılık Haritaları üzerine çalışan Harita Mühendisi Dr. Deniz Arca ise erken uyarı sistemlerinin görevini şöyle açıkladı:
“Kırılmalar çok hızlı bir şekilde aniden meydana geliyor ve depremler açığa çıkıyor. Bu nedenle depremleri daha önceden tahmin edebilmek mümkün değil. Deprem erken uyarı sistemi de depremi önceden tahmin edemez. Erken uyarı sistemlerinin görevi, daha deprem anındaki enerji boşalımı devam ederken sismolojik parametrelerin anında saptanması ve erken uyarı dahil bir dizi bilginin toplanarak ilgili kurumlara hızlı, güvenli ve doğru olarak aktarılmasıdır.”
Riskli bölgeler içerisinde yer alan yerleşimler için gerekli önlemlerin alınması gerektiğinin altını çizen Dr. Arca, “Bu bilgiler ışığında bina hasar dağılımının süratle saptanarak acil müdahalenin doğru zamanda, doğru yerde yapılması, yüksek gerilim hatlarındaki akımın kesilmesi, fabrika, nükleer santral ve rafinerilerin faaliyetlerinin durdurulması, metro, tramvay ve tren gibi toplu taşıma araçlarının durdurulması gibi birçok önemli tedbirin alınmasını mümkün kılar” dedi.
Doğru afet yönetimi için yapılması gerekenler
Doğru afet yönetimini 9. Köy’e anlatan Arca, “Afet yönetimi, sadece afet sonrası gerçekleştirilen müdahale ve iyileştirme faaliyetlerini değil, afet öncesinde yapılması gereken zarar azaltma ve hazırlık çalışmalarını da kapsayan bütünsel bir yaklaşımdır. Afetlerle mücadele edebilmenin en etkin yolu, afete sebep olacak tehlikelerin doğuracağı zarar ve kayıpları azaltacak önlemleri afetler olmadan önce almaktır. Bunun için eğitim programlarıyla geliştirilerek, afet bilincinin toplumda yaygınlaştırılması gerekmektedir” diye konuştu.