Deprem bölgelerinde ağır hasarlı binaların yıkımı ile birlikte toz salınımının fazla olacağını belirten Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Orhan Yücel, KOAH ve astım hastalarını uyararak “Dışarıda mutlaka maske takılmalı” dedi.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından, bölgede yaşayanlar şimdi de hafriyat kaynaklı göğüs hastalıkları tehdidi altında. Malatya Eğitim Araştırma Hastanesi Başhekim Yardımcısı Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Orhan Yücel, deprem bölgesinde yaşanları ya da çalışanları, bina yıkımları sırasında ortaya çıkan toz bulutları konusunda uyardı. Dr. Yücel, deprem bölgesindekilerin sağlıklarını korumak için mutlaka maske takmaları gerektiğini söyledi.
Orhan Yücel
9. Köy’ün sorularını yanıtlayan Dr. Yücel, depremin ilk döneminde soğuk hava nedeniyle görülen zatürre vakalarının yerini, hasarlı binaların yıkımlarının başlaması ile birlikte diğer akciğer rahatsızlıklarının aldığına dikkat çekti. Yücel, şöyle konuştu; “Depremin ilk günü itibariyle kış şartları söz konusuydu. Kış şartlarından dolayı ortaya çıkan zatürre durumu ile mücadele ettik. Özellikle Göğüs Hastalıkları Uzmanı olarak o süre zarfında zatürreye tıbbi terimi olarak da pnömoni ile çok fazla vakayla karşılaştık. Zatürre durumu gençlerde ve yaşlılarda değişiyor. Şimdi mesela gençler zatürreye ayakta atlatabilir iken yaş ilerledikçe yatış durumu söz konusu olabiliyor. Depremin ilk günleriyle beraber hava şartlarınında etken olması ile birlikte zatürreden kaynaklı yatış sayımız çok fazla oldu.”
“Karbon monoksit zehirlenmeleri oldu”
Deprem sonrası kurulan çadır kentlerde yaşamanın da akciğer sağlığı açısından riskleri beraberinde getirdiğini vurgulayan Dr Yücel, çadır şartlarında yaşamanın zorluğuna dikkat çekti. Uzm Dr. Yücel “İlk zamanlarda çadırlarda ısı problemi oldu. Isı problemini bir kısım ısıtıcı ile bir kısım ise soba kurarak çözdü. Şu anda herkes doğalgaz kullandığı için soba yakmayı bilmeyen bir çok insan vardı. Karbon monoksit zehirlenmeleri oldu. Hiperbarik ünitemizi hizmete açtık ve hizmete sunduk. Ağır karbonmonoksit zehirlenmesinde tedavi hiperbarik oksijen tedavisidir” diye konuştu.
“Maske takın diye uyarılarda bulunduk”
Hasarlı binaların yıkımları ile birlikte havaya kimyasal tozların karıştığına dikkat çeken Uzm Dr. Yücel, deprem bölgesinde yaşanmakta olan durumu konusunda “Bina yıkımları ile birlikte toz bulutu ortaya çıktı. Toz durumu KOAH ve astım hastalarını çok fazla etkiliyor. Binaların yıkımı ile birlikte kimyasal tozlar yani çimento tozu açığa çıktı. Normal bir insanda dahi üst solunum yolu, alt solunum yolu enfeksiyonuna neden olabilecek bir ortam oluştu” ifadesini kullandı.
Astım ya da KOAH gibi kronik akciğer hastalığı olan insanların yıkım sahalarından kaçınmaları gerektiğini söyleyen Dr Yücel, şu uyarılarda bulundu:
“Özellikle astımlı kişiler arasında bu toz bulutuyla karşılaştığı zaman ataklara girip acil servislere gelen vakalar çok oldu. Bunu önleyebilir miyiz? Tabii ki önleyebiliriz. İlk olarak kişiler o bölgelere girmeyecekler ama biz hani toplum olarak meraklı olduğumuz için yani daha fazla cazibe haline geliyor. Bizim çarşı diye hitap ettiğimiz Malatya’nın merkezindeki alanlarda yıkılan binalarda bir seyirci kitlesi oluştu. İnsanların oraya gitme nedenleri, yıkılan binaları seyretmek oldu. Fotoğraf ve videoya almak gibi. Biz ne kadar bu alanlardan hem emniyet, hem hastalık açısından uzak durun desek de insanlarımız oralara gidip seyretmeyi tercih ettiler. O bölgeden zorunlu olarak geçeceksiniz veya bulunmak zorundaysanız maske takın diye önerilerde bulunduk. Hastanelere üst solunum yolu enfeksiyonu, az solunum yolu enfeksiyonları, kronik hastalığı olanlar, astım, KOAH gibi hastalıkları bulunanlar nefeste darlığı şikayetiyle müracaat ettiler. Hala yıkımlar devam ediyor ve biz önerilerimizi sunuyoruz.”
“Astım hastaları mevsim geçişlerine dikkat etmeli”
Yıkım olan alanlardan insanların mutlaka uzak durması gerektiğini ifade eden Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Orhan Yücel, “Maskenin kısmi olarak koruyuculuğu var ama bunu enfeksiyon ve nefes darlığı olarak düşünmemek lazım. Bu olay Göz Hastalıklarında enfeksiyona kadar gider. Çok ciddi bir rüzgar salınımı olmadığı müddetçe şu aşamada yıkılan binalardaki kimyasal tozlar bulundukları çevre üzerinde etki gösterir. Şu Anda Astımlı hastalarımız mutlaka maske ile dolaşmalı çünkü mevsim geçişleri onlar için tehlikeli olabilir. Malatya bu aralar çok fazla yağış aldı ve bu yağışlar çimleri oldukça artıracak ve çim poleni daha fazla olacak.”
Çadır ve konteynerde kalanlar için yaz aylarının da zor geçebileceğini belirten Uzm. Dr. Yücel “Özellikle çadırlar yazın güneş vurdukça içerideki ısı çok yüksek olacak. KOAH ve astımlı hastalar için değil de kalp ve tansiyon hastaları için sıkıntı yaratabilir. Yani ani tansiyon yükselmeleri ondan sonra tabii beraberinde kardiyak alt yapısı sıkıntılıysa kardiyak açılan kalp hastalıkları açısından sıkıntı yaratabilir. Sonuçta sıcak bir ortama giriyorsunuz. Çadır ortamı sauna sıcaklığını yakalayabilir. Konteynerlerde çadıra göre konfor ortamı biraz daha iyi” diye konuştu.
KOAH Hastaları için yaz aylarındaki tehlikeye dikkat çeken Malatya Eğitim Araştırma Hastanesi Başhekim Yardımcısı Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Orhan Yücel “KOAH Hastaları için tek sıkıntımız yaz aylarında yıkımlar devam ettikçe hava kuru olacağından dolayı toz salınımı fazla olacaktır. Kış aylarında yağış olduğundan toz yere çöker ama yaz aylarında aşağı inen toz hareket ettikçe tekrar yukarı yükselecektir. Tek yaşanacak sıkıntı o olacaktır. O nedenle maskesiz çıkmamalarını istiyoruz” dedi.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.