DOLAR 34,7549 0.04%
EURO 36,5514 -0.02%
ALTIN 2.952,080,06
Ankara

HAFİF YAĞMUR

Çocukların deprem endişesi uyumsuzluğa neden oluyor
  • 9.Köy
  • Eğitim
  • Çocukların deprem endişesi uyumsuzluğa neden oluyor

Çocukların deprem endişesi uyumsuzluğa neden oluyor

Depremin üzerinden bir yıldan fazla geçti, ancak çocuklarda deprem endişesi bitmedi. Uzmanlar, depremi yaşayan çocuklarda sınıfa uyum konusunda sorunlar yaşandığını, aralarında şiddete eğilim gösterenler bile bulunduğunu anlattılar.

ABONE OL
3 Mayıs 2024 11:21
Çocukların deprem endişesi uyumsuzluğa neden oluyor
12

BEĞENDİM

ABONE OL
Nihan Doğan
 
Kahramanmaraş merkezli depremlerin üzerinden bir yıldan fazla geçmiş olmasına rağmen, psikolojik yaralar henüz tamamen iyileşmiş değil. Özellikle deprem bölgesindeki çocuklarda deprem endişesi, okulda uyumsuzluk olarak kendini gösteriyor.
9. Köy’e açıklamalarda bulunan okul öncesi öğretmeni Ebru Elbistan’a göre, depremi yaşamış çocuklarda özellikle iletişim konusunda ciddi sorunlar ortaya çıkıyor.
 
İstanbul’da görev yaparken, deprem sonrasında memleketi Malatya’ya tayin isteyen Elbistan, depremzede öğrencilerin sınıfa uyum sağlamada yaşadığı zorlukları şu sözlerle anlattı:
“Öğrenciler bu süreçte daha fazla çekingenlik gösterebiliyorlar. Yalnız kalmayı tercih edenler, iletişime geçmekten çekinen daha çok bireysel takılmak isteyenler oluyor. Korku ve kaygı çok fazla hakim; Özellikle okul binasına girdikleri zaman. İlk hafta bir deprem korkusuyla ‘bu okul yıkılır mı, bu bina yıkılır mı?’ gibi kaygıları oldu çocukların. Etkinliklere katılmak istememe problemiyle karşılaşabiliyoruz. Tabii ki ayrılık kaygısı en başta olanlardan bir tanesi.”
 
Deprem nedeniyle okul değiştirmek zorunda kalan öğrencilerin yeni okullarına alışmakta da zorluk çektiğine vurgu yapan Elbistan, “Her okulun bir kültürü, ortamı oluyor. Bu da çocuklar için zaten uyum sürecinde bizim karşımıza çıkan bir konu ama depremden sonra daha fazla bu konuda zorluk yaşıyoruz” dedi.

“Şiddet içeren davranışlarda bulunan öğrencilerim oldu”

Akran ilişkilerinde çocukların yaşadığı zorluklardan da bahseden Elbistan, şunları söyledi:
“Çocuklar ilk geldiklerinde kimseyle iletişim kurmuyor sınıfın bir köşesine geçip yalnız kalmak istiyorlardı. Yanına yaklaşmak isteyen arkadaşları olunca bazen geri çekiliyorlar, aynı şekilde bana da bu tepkiyi veriyorlardı. Yani bir süre yalnızlık yaşadıklarını söyleyebilirim. Uyum sürecinde olduğu gibi yine akranlarıyla çekingenlik de ön planda oldu. Öğrencim okula geldiğinde örneğin çok çekingen davranışları da bulunuyor. Diğer çocuklarla çabaladığımız halde yaklaşamadığımız durumlar oldu. Sınıfı gözlemledikçe sınıfa karşı güven duydukça, iletişim kurmaya başladı.”
 
Dil sorunu yaşayan öğrencilerle de, şiddete meyilli öğrencilerle de karşılaştığını anlatan Elbistan, “Şiddete meyilli öğrencilerimiz oldu, çünkü bir travma yaşadılar ve bunu nasıl dışarı aktarabileceklerini onlar da farklı yollarla deneyip görüyorlar. Şiddet içeren davranışlarda bulunan öğrencilerim oldu. Daha sonra alıştıklarında ılımlı davranışlar sergilemeye başladılar” dedi.

Depremden korunma oyunla öğretiliyor

Elbistan, 6 Şubat depreminden sonra çocukların deprem ve acil durumlarla ilgili bilinçli olmalarını sağlamak için onların seviyesine uygun, “deprem gerçeğinden nasıl korunabiliriz, neler yapabiliriz, deprem esnasında nereye başvurabiliriz?’ içerikli oyunlar oynadıklarını da anlattı.
 
Ebru Elbistan, depremzede öğrencisi olan okul öncesi öğretmenlerine, öğrencilerin uyum sürecine yönelik de şu önerilerde bulundu:
“Öncelikle meslektaşlarımın sabırlı olması gerekiyor. Bizim branşımızda daha fazla çocukla yakınlık kurmak önemli. Bu çocuğa sevgisini daha fazla belli etmesi gerekiyor. Daha çok oyun oynatmamız gerekiyor ki, çocuklar bir şeyleri, bu travmalarını, yaşadıklarını oyun yoluyla dışarıya atabilsinler ve onlara iyi gelsin. Rehberlik servisiyle işbirliği yapmamız gerekiyor bizim öğretmenler olarak, empati kurmamız gerekiyor çocuğun seviyesine inip onun ne yaşadığını zihninde neler oluşturduğunu anlamamız gerekiyor. Süreci en başından kabullenmemiz gerekiyor. Önce büyükler, yetişkinler ve öğretmenler olarak, daha sonra bunu uygun dille çocuğa anlatmamız gerekiyor. Burada öğretmenlere çok fazla iş düşüyor çünkü çocuklar aileden bu desteği yeterince alamayabilirler. Bizim bunu okulda sağlamamız çocuklara tabii ki destek olacaktır. Aynı şekilde velileri de bu şekilde bilgilendirebilirsiniz. Böyle olursa süreci daha iyi atlatacağımızı düşünüyorum.”

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
Tüm Yorumlar (5)
  • Esra

    Çok güzel bir yazı olmuş elinize emeğinize sağlık

    Yanıtla
    +0
    -0
  • Ayşe

    Tebrik ederim Nihann

    Yanıtla
    +0
    -0
  • Ayşe

    Tebruk ederim Nihann

    Yanıtla
    +0
    -0
  • Kadir

    Eline emeğine sağlık hocam.

    Yanıtla
    +1
    -0
  • Kazım

    Gayretlerinizi takdir ediyor çalışmalarınızda başarılar diliyorum

    Yanıtla
    +10
    -0


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.