Haber: Beyza Çavdar – Konya / Kapak Fotoğrafı: Depophotos
Ekim zamanından hasat zamanına kadar değişen ekonomik şartlar çiftçinin en büyük derdi. Geçen seneye göre yüzde 15 değer kaybeden mısır fiyatları üreticinin gelir kapısı olmaktan çıktı. Mazottan gübreye, tohuma; elektrik ve sudan işçiliğe her şeyin fiyatı yükseldi ama mısır değer kaybetti. Üretici para kazanmak bir yana zarar ediyor. Ziraat Mühendisi Hasan Ok, destek priminin arttırılarak çiftçinin mağduriyetinin giderilmesini önerdi.
Diğer tarım ürünlerine göre daha çok su tüketen mısırın fiyatı, ürününü depolayan çiftçinin maliyetini karşılamadı. Prim desteği yetersiz bulunan mısırın fiyatının, üreticinin mağduriyetini giderecek seviyeye gelmesi isteniyor.
6 senedir mısır üreticiliği yapan çiftçi Kemal Genç, ürününü hasat zamanı satmayan çiftçinin zarara uğradığını belirtti. Mısır üreticisinin giderlerine rağmen fiyatlarda yükseliş olmamasından yakınan Genç, “geçen sene bin 200 lira olan tarla icarı bu yıl 3 bin liraya çıktı. Bir torba tohumun fiyatı bin 100 TL’den 2 bin 500 TL’ye yükseldi. Mısır fiyatları düşerken ana girdi kalemi mısır olan tavukçuluk sektöründe fiyat artışları devam ediyor. Piliç fiyatları son bir yılda yüzde yüz, yumurta fiyatları ise yüzde 80 zamlandı” sözleriyle mağduriyetini anlattı.
Bir diğer mısır üreticisi Tevfik Ayancı, Tarım Bakanlığı’nın ürününü depolaması için çiftçiyi teşvik ettiğini hatırlattı. Üreticinin, bir de kira kurutma ve nakliye gibi ekstra giderleri olduğunu söyleyen Ayancı, durumu “Çiftçi için ana gelir kaynağı olan mısır bu yıl içerisinde mısırını depolayan çiftçiler için gelir değil zarar oldu” sözleriyle özetledi.
Mısır fiyatlarının 1 yıllık seyrine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Ziraat Mühendisi Hasan Ok, üreticinin mağduriyetlerini tarif etti ve yapılması gerekenleri, üreticinin beklentilerini anlattı. Üreticinin maliyetinin üzerinde duran Ok, “Çiftçinin satın alacağı tüm ihtiyaçların maliyeti iki katına çıkmasına rağmen mısır fiyatı değer kaybetti. 1 yıl öncesinde 6.65 Lira civarında olan mısır bu sene yaklaşık yüzde 15 değer kaybetti. Dolayısıyla mısırın alım gücü 1 yıl içerisinde yaklaşık yüzde 60 değer kaybetmiş oldu” dedi.
Lisanslı depoya ürün satışı yapan çiftçilerin prosedürlerin sıkıcı olduğundan ve komisyonların fazlalığından yakındığını aktaran Ok, mağduriyetin giderilebilmesi için “Toptan eşya fiyat endeksleri de göz önüne alınarak ürünün alım gücünü kaybetmeyeceği bir fiyata getirilmesi” gerektiğini belirtti.
Mısırın buğday ve arpaya göre daha çok su tükettiğini aktaran Ziraat Mühendisi Hasan Ok, prim desteğinin yükseltilmesi gerektiğini vurguladı ve “Birkaç yıl öncesine kadar buğdayla, arpayla prim desteği neredeyse aynı olan mısırın maalesef prim desteği üç kuruş gibi çok cüzi bir fiyatta kalmıştır. Bugün arpaya 50 kuruş, buğdaya 1TL prim desteği veriliyor. Bu yüzden mısırın prim desteği yükseltilmelidir” dedi.
Mısır fiyatlarının seyrinin bu şekilde sürmesi durumunda çiftçilerin zararının artacağını savunan OK, “elindeki malzemesiyle, ekipmanıyla mısır ekip biçmeye adapte olmuş üretici bundan sonrası için farklı ürünlere yönelebilir” uyarısı yaptı.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.