Borsa İstanbul’da işlem gören büyük şirketler, dünyanın en büyük sorunu olan iklim değişikliği ile mücadele konusunda “sınıfta kaldı”. İklim İçin 350 Derneği ve Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği (SEFİA) tarafından hazırlanan ‘İklim Değişikliği ve Sürdürülebilirlik Araştırması: BİST 30 Firmalarının Görünümü’ isimli raporda, Borsa’daki en büyük 30 şirketten sadece 6’sının “net sıfır emisyon” için hedef tarih koyduğu, diğerlerinin iklim değişikliği ile mücadele konusunda gereken çabayı harcamadıklarını ortaya koydu.
Raporda, şirketlerin iklim değişikliğine yaklaşımı beş kriterde değerlendirildi; Fosil yakıt varlıkları/yatırımları, temiz enerji yatırımları, “Net Sıfır”, Karbon ayak izi/Karbon Nötr için hedef belirlenmesi ve ESG (Çevresel, Sosyal, Yönetişimsel uygulamalar) başlıkları altında incelenen şirketlerin, beklentileri karşılamadıkları belirlendi.
9. Köy’e konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan İklim İçin 350 Derneği’nden Selen Baycol, şirketlerin Türkiye’nin 2053 hedefini destekleyecek yol haritalarını belirlememiş veya kamuoyu ile henüz paylaşmamış olduklarını belirtti.
“Yol gösterici olması beklenen büyük şirketler henüz dönüşüme hazır değil…”
Rapora göre, BİST’te işlem gören en büyük 30 şirket içinde bulunan altı şirketin; Arçelik, Sabancı Holding, Aselsan, Vestel, Şişecam ve Pegasus’un ‘net sıfır’ için hedef tarihi bulunuyor. Öte yandan, yine bu 25 şirket arasından yalnızca 11 şirketin (Arçelik, THY, Ford Otomotiv, Sasa Polyester, Aselsan, Turkcell, Tekfen, Tofaş, TÜPRAŞ, Pegasus ve Koç Holding) ‘karbon nötr’ için hedeflediği bir tarih var. Yani bu şirketler sebep oldukları toplam emisyon ile, çevreci yatırımları sayesinde telafi ettikleri emisyon miktarını dengelemeyi hedefliyorlar. Baycol, rapora konu olan büyük şirketlerin iklim değişikliği ile mücadelede öncü bir görev üstlenmeleri gerektiğini vurgulayarak, şöyle konuştu;
“Büyüklükleri ile Türkiye ekonomisine yön veren bu şirketlerin ekonomik değer yaratmadaki öncülüğünü, ülke ve dünyanın geleceğini ilgilendiren iklim krizi ile mücadele konusunda da görebilmek adına önümüzdeki konuyla ilgili hedeflerini ve hedeflere göre detaylı iş planlarını açıklamaları doğal olarak beklenmektedir. Ancak bu şirketlerin büyük bir çoğunluğunun hali hazırdaki en büyük eksikliği, 2053 yılına ilişkin ülke hedefini destekleyecek şekilde konuyla ilgili hedeflerinin belirlenmemiş ya da kamuoyu ile henüz paylaşılmamış olmasıdır. Yol gösterici olması beklenen büyük şirketlerin dönüşüme hazır olduklarını söyleyemiyoruz şu aşamada.”
Türkiye’nin en büyük şirketlerinin iklim değişikliğine ilişkin küresel gelişmeleri ve yeni yatırım modellerini yakından takip etmesi gerektiğini ifade eden Baycol, “Şirketlerin küresel yatırım trendleriyle paralel işlere yatırım yapması, ileride ilave vergi yükümlülüğünekatlanmayıp, gelmesi muhtemel yeni teşviklerden faydalanmasına neden olacaktır” dedi. Baykol, bu durumun durumun ülke ekonomisine de katkı sunacağını belirtti.
İhracatının yaklaşık yarısını AB ülkelerine gerçekleştiren Türkiye için önemli bir rekabet potansiyeli taşıyan Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) da raporda ele alınan faktörlerden biri. Rapora göre, AB Sınırda Karbon Vergisi Mekanizması’ndan doğrudan etkilenecek dört şirket dikkati çekiyor: Demir-çelik sektöründen Erdemir ve Kardemir ilegübre sektöründen Gübretaş ve Hektaş.
Raporda, üretim esnasında sebep oldukları karbon emisyonu yoğun olan bu şirketlerin, üretim süreçlerini yeniden düzenleyerek emisyonlarında önemli miktarda bir azalmaya gitmezlerse, Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’ndan ciddianlamda olumsuz etkilenmelerinin beklendiği de ifade edildi.
ESG(Çevresel, Sosyal, Yönetişimsel uygulamalar) derecelendirmesinde yalnızca iki şirketin düşük riskli olduğu belirtilen raporda, borsanın en büyük 25 şirketinin yüzde 92’sinin çevresel ve sosyal açıdan ciddi risklerle karşı karşıya olduğu ifade edildi.
Türkiye’nin 2053 hedefleri
Türkiye’nin 2053 hedeflerinin açıklandığı, ‘Türkiye Ülke İklim ve Kalkınma Raporu’nda enerji sektöründe dekarbonizasyon, ulaşımın elektrikleşmesi, enerji verimliliğinin artırılması, diğer sektörlerdeki emisyonların azaltılması gibi alanlarda köklü değişiklikler yapılması hedefleniyor.
Raporda, Türkiye’nin iklim taahhütlerinin yerine getirilmesi durumunda net ekonomik kazanımlar sağlayacağına da işaret ediliyor.
“Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’ne taraf 197 ülkeden 192’sini bir araya getiren Paris Anlaşması’na onay veren son ülke Türkiye oldu. Türkiye Paris Anlaşmasını onaylarken, 2053 yılına kadar net-sıfir emisyon hedefini de kamuoyu ile paylaşarak iddialı bir açıklamaya imza attı” diyen Baycol, burada iki hususun önemli olduğuna dikkat çekerek, şöyle konuştu;
“Birincisi, ‘net sıfır’ hedefine ulaşmak için gereken emisyon azaltımı hedefi koyan devletle değil, şirketlerin üretim biçimlerini ne ölçüde değiştirdiğiyle alakalı. Başka bir deyişle bu hedefe ulaşmak için hemen hemen her sektörün üretim süreçlerinin karbonsuzlaştırılması gerekecek. İkincisi,bahsettiğimiz gibi 192 ülkenin imzaladığı bu anlaşmadan beklenileceği üzere Türkiye gibi bu ülkelerin de net-sıfır hedefleri var. Bu da yatırım ortamının hızlı ve kökten değişmesine sebep olacak. Örneğin; karbon vergileri gibi fosil yakıta vergi, yeşil taksonomi gibi çevreci ürünlere teşvik eden kamu hamleleri görüyoruz. (AB yeşil mutabakatı, Çin yeşil mutabakatı, daha birçok ülke yeşil ürün teşvikleri üzerinde çalışıyor.)”
2019 TÜİK verilerine göre Türkiye’nin yıllık sera gazı emisyon seviyesinin 506 Mt CO2 eşdeğeri olduğu göz önünde bulundurulduğunda ‘net sıfır’ hedefinin ‘iddialı’ olduğunu söyleyen Baycol, “Bu hedefe uygun olarak ilk ve acil olarak yapılması gereken şey, sanayiden hizmet sektörüne tüm ekonominin karbonsuzlaşmasıdır.” dedi.
Net sıfır emisyon nedir?
Küresel iklim değişikliği ile mücadelenin temel parametrelerinden biri olan “net sıfır emisyon”, fosil yakıtlı araçlar ve fabrikaların sebep olduğu, atmosfere salınan sera gazı ile doğal olarak atmosferden temizlenen gaz miktarının birbirine dengelenmesi anlamına geliyor. Bu çerçevede, şirketlerin enerji verimliliği, elektrifikasyon ve yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanarak emisyonlarını net sıfır seviyesine indirmeleri hedefleniyor.
HABER : Haber: Beril Çanakçı
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.