DOLAR 34,7537 0.05%
EURO 36,5346 -0.03%
ALTIN 2.954,450,14
Ankara

KAPALI

Bir seçim dönemi daha sona erdi: Engelliye daha adil, özgür bir ülke vaat edilebildi mi?

Bir seçim dönemi daha sona erdi: Engelliye daha adil, özgür bir ülke vaat edilebildi mi?

Sadece “Engelliler Haftasında” görünür kılınan engelliler, toplumda her zaman ve her alanda var olmak, görünmek ve yaşamlarını böyle sürdürmek istiyor. Bir seçim dönemi daha sona ererken ülkeyi yönetmeye talip olan siyasetçiler acaba onlara ne vaat etti? Engellilere hangi sözler verildi?

ABONE OL
8 Haziran 2023 11:50
Bir seçim dönemi daha sona erdi: Engelliye daha adil, özgür bir ülke vaat edilebildi mi?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Haber: Kadir Güney

Engelli yurttaşlar Hakan Özgül ve Bülent Küçükaslan ile siyasi partilerin seçim söylemlerini ve siyasi atmosferi konuştuk.

Yardım temelli bakış açısı

Uzun yıllardır sivil toplum kuruluşlarında, özel kurumlarda danışman ya da yönetici olarak görev yapan Hakan Özgül son olarak da Toplumsal Haklar ve Araştırmalar Derneği’nde (TOHAD) proje koordinatörü olarak çalışmış.

Geçmişten bu yana genel kabul görmüş politikalarda, engellilerin insan haklarından ziyade yardım temelli bir bakış açısıyla ele alındığını vurgulayan Özgül, siyasi söylemlerde gördüğü eksiği şöyle dile getirdi:

“Parti programları ve politikaların oluşturulma aşamasında engellilerin aktif rol alamaması en önemli sorunların başında yer almaktadır. Herhangi bir cumhurbaşkanı adayına, parti sözcüsüne veya milletvekili adayına engellilerin hakları konusunda sorular yöneltsek, art arda iki doğru cümle kuramaz. Çünkü engellilik ve beraberindeki toplumsal meseleler hakkındaki algısı, bilgisi ve müktesebatı gelişmemiştir. Gelişmesi için ise toplumsal ve güçlü bir talep de oluşmamıştır. Engellilerin de bu konu üzerinde tartışmaya da ihtiyacı vardır. Şu bir gerçek ki, Türkiye’de engelli hakları oldukça sorunlu bir alandır. Engellilerin günlük yaşamlarını doğrudan etkileyen sorunları ve çözüm önerileri Türkiye gündeminde yer almamaktadır.”

Temsil edilmiyoruz

Engellilerin yaşamın her alanında temsil edilemediğinin altını çizen Özgül, temsil sorunun mecliste de yaşandığına dikkat çekerek, “Sadece meclise sıkışmış ve bir nevi vitrin bağlamında olan temsiliyetin sorunları çözmek için yeterli olmayacağı çok açıktır. Öncesinde tabandan bir talebin gelmesi ve o taleplerin her kurulda, toplulukta kendine yer bulabilmesi gerekir. Meclisin her sorunu bilmesi ve çözmesi mümkün değildir. İl, ilçe ve hatta mahallelerde güçlü ve örgütlenmiş bir topluluk, politikalara müdahil olabilir. Aksi hallerde bir veya birkaç ismin mecliste olması temsiliyetin karşılığı olmamalıdır” ifadelerini kullandı.

Ayrımcılığa maruz kalıyoruz

Engellilerin seçme ve seçilme hakkının uluslararası sözleşmelerle güvence altına alındığı hatırlatan Özgül, şöyle dedi:

“Oysa evlerinden çeşitli nedenlerle çıkmayanlar, erişilebilirlik problemi sebebiyle sandığa ulaşamayanlar ve Medeni Kanundan kaynaklı, haklarında kısıtlılık kararı verilmiş kişiler bakımından oy kullanmak bile mümkün değildir. Bu durum dahi engellilerin başlı başına ayrımcılığa maruz kaldığını, fiziksel koşullarının veya özelliklerinin hiçbir şekilde dikkate alınmadığının bir göstergesidir.” 

Bir masada buluşalım

Türkiye’de yaşamın tüm kurallarının belirli bir kesimin dikkate alınarak yapıldığına dikkat çeken Özgül, yapılan düzenlemeler için işitme engelliler, otistikler, körler, sakatlar gibi pek çok dezavantajlı durumdaki sosyal grupların dikkate alınmadığını söyledi. Özgül, “Siyasi partiler bu seçimlerde de engelli nüfusu hem insan hakları bakımından hem de aslında nüfus büyüklüğü bakımından önemli olmasına rağmen dikkate almamış, alamamıştır. Bir masanın etrafından buluşmak ve sorunlara çözüm aramak bu defa da mümkün olamamıştır. Buna karşılık engellilerin dağ gibi biriken sorunları ortada durmaktadır. ÖTV’siz araç alım taleplerinden, yetersiz aylıklarına, medikal araç-gereç temininden, temel sağlık hizmetlerine kadar o kadar çok kronikleşmiş sorun var ki, bunları yazmakla bitiremeyiz. Önce bu sorunları tanımlamak ve sonrasında ise çözmek için engellileri, aileleri, üniversiteleri ve hak temelli çalışan sivil toplum örgütlerini bir masa etrafında bir araya getirmek gerekir” şeklinde konuştu.

Siyasetçiler değişmeli

Ülkenin büyük bir kutuplaşmaya itildiğini söyleyen Özgül, “Halk, din ve bayrak gölgesinde düşmanlaştırıldı, itiraz edenler ya bölücü ya terörist diye tanımlandı, oysa halk geçim derdine düştü, büyük bir yoksullukla karşı karşıya kaldı. Geleceğe dönük hayalleri örselenen, yok edilen, gençlerin umutlarını yitirdiği çok açık ortadadır. Barınmadan eğitime, sağlıktan istihdama, adaletten düşünce ve fikir açıklama gibi birçok temel hak ve özgürlükler fiilen sınırlandırılmış durumda.”

Umutlu olmak için nedenimiz var

Engelliler.biz Platformu Genel Yayın Yönetmeni Bülent Küçükaslan çalışmaları ve yazılarıyla Türkiye’deki engelli hareketine katkı sunmaya çalıştığını belirtti.

Küçükaslan, 21 yıldır iktidarda olanların vaatlerinin gerçekçi olmadığını savunurken, “Engelli hakları konusunda 20 yıl öncesinde olsaydık, belki geleceğe umutla bakar olurduk. Oysa koca koca yıllarımız heba oldu. Şimdi Yeşil Sol, TİP ve hatta CHP başta olmak üzere Millet İttifakı bileşenleri, içlerindeki aykırı görüşlere rağmen bize daha adil, özgür, eşit bir ülke vadediyor” dedi.

Hala umutluyuz

Şimdiye kadar sadece HDP milletvekili Musa Piroğlu’nun kendilerini temsil ettiğini söyleyen Küçükaslan, “Sakatlığı olup da bugüne dek temsiliyet iddiasında bulunan hiç kimseyi kendimize temsilci saymadık. Onlar zaten bambaşka dünyaların insanları oldular ve onun için adlarını kimse anımsamayacak. Ama sakatlığı olmasa da düşüncelerimizin örtüştüğü milletvekilleri tabii ki her partide mevcut. Bugün ise yeni siyasetçilerden umutluyuz. Umarım sakat camiası bu süreçlerden gerekli dersi alabilir ve bu alanda daha politik figürleri meclise sokacak güce erişir” diye konuştu.

Yardımla oy devşirme

Küçükaslan, “Ya hep beraber ya da hiçbirimiz! Dezavantajlı grupların en kırılganı olan engelliler, madenin içindeki kafesteki kuş misalidir, biz ölürsek, bilin ki herkes tehlikede demektir” diyerek şu görüşleri savundu: 

“Biz engelliler açlıkla, sefaletle, ayrımcılığın en rezili ile savaşan, kişiliksizleştirme, itibarsızlaştırma, sokaklardan koparılma ve iane dağıtılması yoluyla itaate zorlanan insanlarız. Koca bir kitle ‘bize oy vermezseniz sosyal yardımlar kesilir’ tehdidi ile o tarafta tutulmaya çalışılıyor. Siyasiler bizlerin yani milyonların tarafı değişsin istiyorsa, gerçekçi sosyal politikalarla gerçekleşecek vaatler ile bu kesimin önemsendiği gösterilmeli. Samimi ve konuya hakim bir dille yapılacak bir çağrıyla milyonlarca seçmen yer değiştirebilir.”

Sayılarla engelliler

2023 yılının Ocak verilerine göre Dünyada engelli birey sayısı 1 milyarı, Türkiye’de ise 2.5 milyonu aştı. Türkiye’de Ulusal Engelli Veri Sistemi’ne kayıtlı engelli nüfusun yüzde 56’sı erkek, yüzde 44’ü kadınlardan oluşuyor. 

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.