Haber: Esin Özdemir / Kapak Fotoğrafı: Pexels
Su ürünleri sektörünün büyümesiyle birlikte iş kazaları da arttı. Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) tahminlerine göre, dünyada yaklaşık 15 milyon kişi balıkçılık yaparak geçimini sağlıyor. İşleme tesislerinde, depolama, dondurma ve taşıma işlerinde çalışanlar da dahil edildiğinde, 25 ila 45 milyon işçi, tehlikelerle burun buruna. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) yayınladığı 2002 ve 2019 yılları arasındaki verilere göre 2541 iş kazası yaşanırken bunların 21’i ölüm ile sonuçlandı. Yaşanan iş kazalarının yarısından fazlasının deniz ürünleri yetiştiriciliğinde, yüzde 34,8’inin ise deniz balıkçılığında olduğu belirlendi.
9.Köy’e konuşan İş Güvenliği Uzmanı Ali Narin, “İş kazalarının yüzde 98’i aldığımız tedbirlerle önlenebilir. Nicel bir değerlendirme yapacak olursak, iş kazalarının yüzde 88’i tehlikeli hareketlerden, yüzde 10’u ise tehlikeli durumlardan meydana geliyor. Sadece yüzde 2’si kaçınılmaz sebeplerden dolayı ortaya çıkıyor. Bunun da gerçekleşmesi için bir balıkçı gemisinin olağanüstü bir fırtına, yağış gibi durumlarla karşı karşıya kalması gerekir” dedi.
Balıkçı gemilerinde yapılan çalışmaların tehlikeli sınıfa girdiğini vurgulayan Narin, şunları söyledi: “Tehlikeli sınıflarda, çalışma saatlerinin iş kazalarının yaşanmasında büyük bir etken olduğunu düşünüyorum. Bununla birlikte, iş güvenliği eğitimi almamış kaptanlar ve çalışanlar da başlı başına risk kaynağıdır. Mesleki yeterlilik belgesi almış kişiler, iş kazalarının azaltılması konusunda en önemli nedenlerin arasında olmalıdır.”
İş güvenliği eğitiminin ve tedbirli olmanın önemine değinen Narin, gemilerde dikkat edilmesi gerekenleri şöyle anlattı:
“İş güvenliği asla ikinci plana atılmamalıdır. Kayma ve takılmalardan kaynaklanan yaralanmalar; güvertelerin doğası gereği kalabalık, sıklıkla da ıslak olması ve geminin sabit olmaması nedeniyle, daimî tehlikelerin başında gelir. Bu nedenle güvertelerin kaygan olmayan yüzeye sahip olması gerekmektedir. Geçiş yollarında yapışkan, kaygan olmayan kaplamalar kullanılabilir.”
İş Güvenliği Uzmanı Narin, balıkçıların; kesici-delici yaralanmalar, yanıklar ve uzun vadede kas-iskelet sistemi rahatsızlıkları riskiyle karşı karşıya olduğunu belirterek, “Gemilerde bulunan makineler, ekipmanlar ve teçhizatlar da önemli tehlike faktörleri arasındadır. Diğer bir tehlike ise termal konfor şartlarının sağlanmamasıdır. Güverte fazla aydınlatılırsa iş kazası yaşanabilir. Balıkçı gemilerinde bulunan büyük motorların sıcak yüzeyi ile olan temas da ciddi yanıklara sebep olur” dedi.
Sosyal medya hesaplarında Ojeli Balıkçı olarak tanınan Eylem Mürenci, 9.Köy’e yaptığı açıklamada, av sahası bulmanın kıyı balıkçıları için önemli bir sorun haline geldiğini belirtti. İstenmeyen kazaların yaşanabildiğini söyleyen Mürenci, “Genelde uzun kamışlar kullandığımız için çoğu zaman sıkışık ve dip dibe atış yapmak zorunda kalıyoruz. Dolayısıyla kullanılan maket balık dediğimiz keskin iğneli balıklar ve iğneli yemler, oltasını atan ya da yanında bulunan kişiye zarar verme olasılığını doğurabiliyor” diye konuştu.
“Ojeli Balıkçı” Eylem Mürenci, balıkçılığa yeni başlayanlara şu tavsiyelerde bulundu: “Yaşanan bir diğer hadise ise kişinin ‘takım’ dediğimiz, avda kullanacağı oltasını yaparken, iğne bağlarken ya da ip keserken kullandığı makas ve maket bıçağı gibi keskin aletlerin kesici yaralara sebep olması… Bunların haricinde bazen de yakaladığımız balıklardan kaynaklı iş kazaları yaşayabiliyoruz. Örneğin Lüfer dediğimiz familya oldukça keskin dişli bir balık cinsi. Bu balıkları iğneden çıkarırken, dişleri elimize ya da parmaklarımıza zarar verebiliyor. Bir diğer husus da balıkçılığa yeni başlayan arkadaşların, ‘Trakonya’ ve ‘İskorpit’ gibi zehirli diye tabir ettiğimiz balıkların zehrine maruz kalmaları oluyor. “
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.
Faydalı makaleniz için teşekkürler.. Ülkemizde bu denli tehlikeli bir meslek olmasına rağmen gereken ilgiyi çekemeyen balıkçılık sektörüne dikkat çektiğiniz için tekrar teşekkürler..
Gemi yapısı, çalışma yöntemleri, yoğun iş temposu ve mevsimsel koşullar iş kazalarının en büyük etkenleri içerisinde yer almaktadır. Gemi ile yapılan çalışmaların uygun hava koşullarında yapılması büyük önem arz eder. Bunun yanı sıra en önemli husus çalışanların karşılaştıkları olumsuz durumlara karşı ne yapacaklarını bilmeleridir. Bunun için mesleki eğitimlerin yanı sıra yeni başlayan personellere uygulamalı oryantasyonlar gerçekleştirilmelidir. Uzun ve derin bir konu Ali Bey başarılarınız devamını diliyorum. Şinasi YURTSEVER A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı