Çek Cumhuriyeti’nde bu hafta sonu yapılacak Başkanlık seçimi, Avrupa siyasetinin ne yöne evrileceğini belirleyen unsurlardan biri olacak. Gözler, Çek Cumhuriyeti’nin “Trump’ı” olarak anılan, işadamı ve popülist siyasetçi Andrej Babis’in üzerinde.
Çek gazeteci Jiri Hosek’e göre, Babis ikinci tura çıkabilir. 9. Köy’e açıklamalarda bulunan Hosek, Andrej Babiš’in geçtiğimiz günlerde sonuçlanan davasının onu ikinci tura taşıyacağı tahmininde bulundu. AB fonlarının usulsüz kullanılmasına ilişkin davada Babis, bir Çek mahkemesi tarafından 9 Ocak’ta aklanmıştı.
Anketlerde öne çıkan üç adayın oyunun 22-29 puan arasında olduğunu belirten Hosek, seçimin ikinci turda eski General Petr Pavel ile Andrej Babiš arasında yaşanmasının muhtemel olduğunu belirtti.
Babiš’in liderliğini yaptığı ANO 2011 Partisi, 2014’te yapılan genel seçimlerde ikinci parti olmuş, 2017’de ise oyların yüzde 29.64’nü alarak sandıktan birinci parti olarak çıkmıştı.2021 genel seçimlerinde de en yüksek koltuk sayısına ulaşan Parti, karşısındaki iki koalisyonu oluşturan beş partinin birleşmesi ile muhalefette kaldı. Eylül 2022 belediye seçimlerinde ise Babiš’in partisi ANO, düşük katılıma rağmen gücünü arttırmıştı.
Enflasyon, ANO ve Babis için bir avantaj
Enflasyon ve hayat pahalılığın Avrupa’daki tüm iktidarlar için bir tehdit arz ettiğini belirten gazeteci Hosek, muhalefette olan Babiš’in partisi ANO’nun bundan faydalandığını aktardı.
Jiri Hosek, Avrupa’nın birçok krizle boğuştuğunu belirterek birçok ülkede olduğu Çek halkında da “popülist seçeneklere” doğru bir yönelim olabileceğini kaydederek, “Halkın büyük bir kısmı Babiš gittiği için mutlu, yine de bu onları şu anki hükümeti de eleştirmekten geri tutmuyor” dedi.
“Babiš’in Cumhurbaşkanı olması, Başbakan olmasından daha az tehlikeli” yorumunda bulanan Jiri Hosek, Çek demokrasisi açısından olabilecek en kötü senaryonun ise, Babiš’in cumhurbaşkanı, partisi ANO’nun genel seçimleri kazanarak başbakan çıkarması olduğunu vurguladı.
Andrej Babiš’i, Avrupa’daki bir başka popülist lider olan, Macaristan Başbakanı Orban’a karşı hayranlık beslediğini de söyleyen Hosek, ancak iki siyasetçi arasında çok önemli bir fark bulunduğunu, “Andrej Babiš’in herhangi bir şekilde Rusya ya da Putin destekçisi olduğuna dair bir kanıt yok” sözleriyle aktardı.
Doç. Dr. Başak Alpan: Seçim sonuçları AB açısından önemli
9. Köy’e konuşan ODTÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Başak Alpan ise, Rusya-Ukrayna meselesinin bir süre daha popülist siyaset gündemini belirleyeceğinin altını çizerek, “Bu seçim sonuçları elbette çok önemli, Avrupa Birliği üyesi olan bu ülkedeki iktidarın popülist yönde değişmesi, Birlik içinde şu an Polonya ve Macaristan’ın temsil ettiği Avrupa’nın temel prensiplerine karşı çıkış trendini güçlendirebilir” dedi.
Orta Avrupa’daki popülizmin post-komünist bir bağlamda şekillenerek Avrupa’daki muadillerinde ayrıldığını da vurgulayan Başak Alpan popülist siyasetin geleceğini ise şöyle değerlendirdi;
“Ben popülist siyasetin günümüzdeki seyrinden daha güçlü bir yere evrileceğini düşünmüyorum. Çünkü krizler, popülist söylemleri güçlendirse de gerçek sorunlara gerçek çözümler gerektiriyor, bu da popülist partilerin çok güçlü olmadığı bir konu. Pandemide de böyle oldu. Sağlık politikalarının güçlenmesi ve ciddi politikalar yapılması gerekiyordu ve pandemi döneminde Avrupa’da hemen hemen bütün popülist siyasi partilerin oylarında düşüş gözlendi, Fidesz dışında.”
HABER : Haber: Ahmetcan Uzlaşık – Ankara
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.