Beylunioğlu haritaya önce tarihi yerleri yerleştirdiklerini belirterek, bunun gerekçesini de “Çünkü insanlar fotoğraflarını, harita üzerinde bir yerlere pinlerken onlara referans olacak mekânlar gerekiyordu” sözleriyle açıkladı. Projenin bu kısmında Tuğçe Tezer’den destek aldıklarını söyleyen Beylunioğlu, “Tuğçe Tezer’in yürünebilir tarih diye bir projesi vardı ve Antakya’yı merkeze alıyordu. Kendisinden bu tarihi yerleri harita üzerinden oluşturmasını ve buraların tarihini yazmasını istedik. O da başka bir öneriyle geldi. Antakyalı depremzede olan şehir planlamacısı, mimar ve birkaç öğrenci ile birlikte çalışmak istediğini söyledi. Böylece 5 kişilik bir ekip oluştu” dedi.
Harita üzerinden fotoğraflarını ve fotoğrafların hikayelerini paylaşanlar için bir de moderasyon ekibi kurduklarını ifade eden Beylunioğlu, moderasyon ekibinin olası bir nefret söyleminin önüne geçmeyi amaçladığını, Beledna’da olası ırkçı, etnik ayrımcılığa dayanan veya anlamsız girdilerin bu şekilde ayıklandığını söyledi.
“Antakyalı ve Antakya’ya yolu düşmüş herkes katkı sunabilir”
Projenin Aralık 2023’te duyurulmasından itibaren yaklaşık 300 kişi haritaya fotoğrafları ve anılarıyla katkı sundu. Beylunioğlu, ilginin giderek artmasının ekibi çok mutlu ettiğini belirtti:
“İlk başta girdiler azdı ama şu an oldukça arttı. Tahmin ediyorum insanlar ilk önce dönüp bir arşivlerini taradılar, ne koyabiliriz diye. Hatta bana gelen yorumlarda ‘fotoğraf seçmekte zorlanıyorum, o fotoğraflara dönmek bile beni biraz duygusallaştırıyor’ diyenler oldu.”
Şehrin ayağa kalkabilmesinin çok zaman alacağını, halihazırda şehirde yaşayanların evleri, geçmişleri ve kentleri hakkında bir sürü endişeye sahip olduklarını ifade eden Beylunioğlu, insanların “gelecekteki Antakya’yı” ise henüz ön göremediklerini söyledi. Haritanın amacının da “Antakya nasıl bir yerdi” sorusuna cevap vermek olduğunu vurgulayan Beylunioğlu, “Sadece mimarların, şehir planlamacıların katkısı değil birebir o binalarda yaşayan ve hayatta kalan insanların anıları. Yolu Antakya’dan geçen insanların anıları. Bir anlamda bütün bu hafızayı bir araya getiriyoruz. Antakya’nın 3-5 veya 10 sene sürecek yapımı, dönüp baktığımızda Antakya nasıldı sorusunun görsel cevabı bu haritada” dedi.
Beylunioğlu siteye girip dolaştığında Antakya’nın hafızasında dolaştığını hissettiğini de dile getirdi. Beledna, site ziyaretçilerine eski Antakya’yı görme imkânı da sunuyor, böylece insanların şehrin nasıl değiştiğini harita üzerinden görmeleri de mümkün olabiliyor.