Mazhar Akkaya / Kapak Fotoğrafı: DepoPhotos
Projesi 2011 yılında başlatılan Ankara-İzmir Yüksek Hızlı Tren (YHT) hattı, dönemin Ulaştırma Bakanı tarafından bin 80 günde tamamlanacağı vaadiyle yola çıkmıştı ancak üzerinden 14 yıl geçmesine rağmen hâlâ tamamlanabilmiş değil. Aradan geçen sürede bakan değişti ve bakan değiştikçe projenin maliyeti de arttı. 2024 yılı itibarıyla 64,4 milyar TL’ye yükseldi.
Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası (BTS) İzmir Şube Başkanı Erdal Akyol, Ankara-İzmir YHT projesinin yapım aşaması ve ihale sürecine ilişkin açıklamasında firmanın çıkarlarının korunduğunu ileri sürerek şu açıklamalarda bulundu:
“Ankara-İzmir YHT altyapı inşaat çalışmalarında birim fiyat cetveline bakıldığında işin parasal olarak en büyük kısmının zemin iyileştirme kalemlerinin olduğu görülmektedir. İhaleye giren firmalar da bu keşif cetvelindeki işler için teklif vermişlerdir. Ancak bu keşif cetvelinde mevcut olan kalemler dışında firmanın çıkarı doğrultusunda yeni imalat yöntemleri bahane gösterilmiş, projenin neredeyse tüm etaplarına aynı yöntemler uygulanarak ihale bedeli olan bütçeler altyapı iyileştirme çalışmalarında kullandırılmıştır.”
Projenin; bilim insanlarının, kurum personelinin uyarılarına, fen ve sanat kurallarına dikkat edilmeden bütçelendirildiğine dikket çeken Akyol şöyle konuştu:
“İktidar, 2026 ve 2027 yıllarını projenin bitiş tarihi olarak göstermektedir. Ulaştırma Bakanı’nın bu tarihleri söyleyerek kamuoyunu yanlış bilgilendirmesi, yine aynı iktidarın koymuş olduğu dezenformasyon yasasını hiçe saymaktadır. Henüz altyapısının bile bitirilmesinden çok uzakta olan bu tür projelerin 2 yıl gibi kısa bir zamanda apar topar trafiğe açılması fen ve sanat kurallarına aykırı imalatların oluşmasına yol açacaktır. Ankara (Marşandiz) YHT ve Çorlu katliamlarında da olduğu gibi yapılacak çalışmaların denetimsiz yapılması hem can kaybına hem de kamu bütçesinin zararına neden olacaktır. Ankara-Sivas YHT hattı işletmeye açılmasından sonra yaşanan altyapı projelerinde de görüldüğü gibi bu türden önemli projelerde ileride can ve mal kaybına sebep olmamak için doğru yöntemler ve ciddi denetimler ile gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Oysaki bu kadar ciddi bir projenin kontrol teşkilatları geçmişten günümüze incelendiğinde yeterli müşavirlik hizmetlerinin alınmadığı, müşavirlik ihalelerinin ve yer teslimlerinin geç yapıldığı ayrıca yeter sayıda ve tecrübede kontrol teşkilatlarının oluşturulmadığı görülmektedir. 3-5 kişi ile oluşturulan kontrol teşkilatları ile yüzlerce km, 24 saat aynı anda farklı alanlarda imalatların olduğu çalışmaların incelenme ve denetim yapılması fiziken mümkün değildir.”
2020 yılında pazarlık usulü ihaleyi almasına rağmen 2025 yılına dek Ankara-İzmir YHT hattı inşaat etaplarının tamamının firma tarafından teslim edilememesine tepki gösteren Akyol, şunları kaydetti:
“Beş yıla yakın bir süre geçmesine rağmen hangi nedenlerle ERG inşaat sahaları teslim almadığı birçok soru işaretini akla getiriyor. Bugüne kadar yapılan imalatların kesin hesabı TCDD tarafından yapılmış olması ve ERG inşaata bu yapılmış imalat kesimleri onaylı projeleri ile teslim edilmesi gerekmekteydi.”
Ankara-İzmir arasını düzenli olarak kullanan vatandaşlar, yüksek hızlı tren hattının bir an önce faaliyete geçmesini bekliyor. Adnan Menderes Üniversitesi yüksek lisans öğrencisi Hakan Atik, trenle yapılan yolculukların uzun ve yorucu olduğunu belirterek YHT hattının bir an önce açılmasını talep ederek şunları kaydetti:
“Ankara-İzmir arasını düzenli olarak seyahat ediyorum. Öğrenci olduğum için tren bilet fiyatları daha uygun ancak mevcut seferler yetersiz. Günde yalnızca bir sefer var ve yolculuk yaklaşık 14 saat sürüyor. Bu uzun yolculuk, tüm yolcular için zorlayıcı. Yüksek Hızlı Tren hattının devreye girmesi, büyük bir konfor sağlayacaktır.”
Projenin ilk aşamasının bin 80 günde tamamlanacağı duyurusu, dönemin Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım tarafından 2013 yılında yapılmıştı. Ardından, 2015’te dönemin Bakanı Lütfi Elvan, Afyonkarahisar’ı, Ankara’yı ve İzmir’i YHT ile bağlama sözü verirken, 2016’da Ahmet Arslan, hattın üç yıl içinde hizmete gireceğini belirtti. Ancak, bu hedefler de zaman içinde değişti. 2023’te Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu, hattın 2024 sonunda tamamlanacağını ifade etti. Fakat son olarak, 2024’te Abdulkadir Uraloğlu projenin ancak 2027’de hizmete gireceğini açıkladı. Bu süre zarfında bakanların sürekli değişmesi ve vaatlerin yerine getirilememesi, projenin tamamlanmasıyla ilgili büyük bir belirsizlik yarattı.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.