ANKARA- Tek bacağının gücüne ve engelleri aşma azmine inanan Ahmet Dönmez, İstanbul’dan Anıtkabir’e bisikletiyle geldi. Dönmez, “10 Kasım’da Atatürk’ü burada anmak istedim. Anıtkabir’e ilk defa geldim. İstanbul’dan Ankara’ya bisiklet sürerek geldiğim için mutluyum ve gururluyum. Yoluma engel konulsa bile hiçbir şekilde beni yıldıramaz’’ dedi.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ölümünün 83. yılında özlemle anıldı. Anma törenlerinin merkezi her yıl olduğu gibi Anıtkabir’di. Saat 10.00’dan itibaren ziyaretçilere açılan Anıtkabir’de, türlü tehlikeleri göze alarak uzun yollar aşan, hatta kendi engellerini bile hiçe sayarak yola çıkan bisikletliler de vardı. Hatay’dan ve İstanbul’dan günler öncesinden yola düşen bisikletli gruplar 10 Kasım’da Ata’nın mozolesinde buluştu.
Tuzla Belediyesi, Atatürkçü Düşünce Derneği Tuzla Şubesi ve Hydra Grubun iş birliği ile düzenlenen “10 Kasım’da 10 Bisikletli Anıtkabir’e” isimli sosyal sorumluluk projesi kapsamında Anıtkabir’e gelen grupta, 2003’te trafik kazası sonucu sol bacağını kaybeden 31 yaşındaki Ahmet Dönmez de vardı. Dönmez projenin zorluklarını ve duyguları 9. Köy’e anlattı.
“Adana’dan İstanbul’a gidip bu etkinliğe katılma nedenim 10 Kasım Atatürk’ü anma gününde Atamızı Anıtkabir’de anmak istemem” diyen Dönmez, tek bacakla bisiklet sürmeye alıştığını belirtti. “Sol bacağım olmamasına rağmen bisikletle bütünleştim. Onu sol omuzum olarak görüyorum. Çok zorlanıyorum tabi ki. Herkesten daha fazla gayret sarf ediyorum. Bacağımın daha az dinlenme şansı oluyor” diyen Dönmez, “Yine de buraya gelmeyi göze aldım. Yapabileceğimi, başarabileceğimi biliyordum’’ sözleriyle engelleri aşma azmini dile getirdi.
9.Köy gönüllü muhabiri İleyda Özmen paralimpik sporcu Ahmet Dönmez’le Anıtkabir’de konuştu.
Ahmet Dönmez bu azmine karşın Anıtkabir Komutanlığı’nın güvenlik prosedürlerini aşamadı. Görevli askerler bisikletiyle Anıtkabir’e giremeyeceğini belirterek Dönmez için bir tekerlekli sandalye getirdi. Dönmez’i Atatürk’ün anıt mezarına götürense yol boyunca yokuşlarda yardım ettiği bir diğer bisikletçi Nesrin Yaman’dı. Yaman, “Yokuşlarda çok zorlandım. Engelli bisikletçimiz Ahmet Dönmez yokuşlarda bana eliyle destek vererek yokuşları çıkmamı sağladı. Yokuşlarda o beni itti, şimdi ben onu itiyorum’’ dedi.
Grup Atatürk’ün Tuzla’da konakladığı evden getirdikleri bir miktar toprak ile bir Türk bayrağını Ata’nın mozolesine bıraktı.
Hydra Grubu temsilcisi Müjdat Cengiz yolculuğa 10 kişi çıkılan yolculukta beş kişinin geri dönmek zorunda kaldığını anlatırken etkinliğin önemini de vurguladı: “Uzun süreli bisiklet kullanımı ve hava şartlarından dolayı hasta olan iki arkadaşımız ile Bursa’da yollarımızı ayırdık. Eskişehir’de bir arkadaşımızın günde üç kere lastiğinin patlamasından dolayı üzülerek ayrılmak zorunda kaldı. Kolay bir yol değildi. Ama amacımızda buydu. Zorlukları yaşamaktı. Biz 4 buçuk saatte hızlı trenle de gelebilirdik. Zorluk çekerek Atamızın huzuruna gelmek istedik ve geldik. Hepsinin eline, yüreğine, ayağına sağlık.’’
Antakya Bisikletliler Grubu üyelerinden Ethem Baklacı.
Anıtkabir’e bisikletleriyle gelen bir diğer grup Antakya Bisikletliler Grubu üyeleriydi. “Atamızın yolundayız’’ sloganıyla 10 Kasım’da Anıtkabir’de olmak için Antakya’dan Ankara’ya 680 kilometre pedal çevirdiler. Bisikletlileri Ankara’nın Gölbaşı ilçesinde 9. Köy görüntüledi.
Yol boyunca birkaç kaza atlatan ekipten Bircan Bal, “Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü anmak için her türlü zorlukla mücadele edebiliriz. Bu bizim görevimiz. Atatürk’ün izinden gittiğimizi göstermek adına Hatay Antakya’dan Ankara’ya kadar demir atlarımızla yola çıktık” dedi.
11 kişilik ekibin beş kadın üyesinden biri olan Evrim Öztürk, ilk kez böyle bir etkinliğe katıldığını belirtti. Öztürk duygularını şöyle dile getirdi: “Bir yıldır haftada üç defa antrenmanlarımızı aksatmadan yaptık. Hiç kolay değildi fakat oldu. Bence bir kadın olarak bu etkinlikte bulunmak mükemmel bir duygu. Ben bir kadın olarak özgürlüğü hissettim gerçekten çok güzel bir şey.’’
Antakya Bisikletliler Grubu
Bisikletçilerden Ufuk Akdeniz Türkiye’nin zor günlerden geçtiğini belirterek insana, topluma ve doğaya saygı gibi değerlerin unutulmaması gerektiğini söyledi. Grup üyelerini örnek gösteren Akdeniz, “Biz sevginin saygının ne demek olduğunu anlatmak istiyoruz. Ne kadar güçlü olabileceğimizi göstermek istiyoruz. Buradaki herkes birbirinden farklı ve inanın bu kadar insanla bu yokuşları çıkmak onları motive etmek çok zor. Biz yolculuğumuzu din, dil, ırk, cinsiyet, cinsel tercih gözetmeksizin insanları seven saygı duyan herkese armağan ediyoruz’’ diye konuştu.
HABER : İleyda Özmen
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.