Ece Altıkulaç
Hekimlerin tüm itirazlarına rağmen 1 Kasım 2024’te yürürlüğe giren “Aile Hekimleri Sözleşme ve Yönetmeliği” birçok boyutuyla tartışılıyor. Hekimlerin iş güvencesini zayıflattığı ve performansa dayalı ödeme sistemini daha da ağırlaştırdığı gerekçesiyle eleştiriliyor. Ayrıca, akupunktur ve fizyoterapi gibi bazı sağlık hizmetlerinin ücretli hale getirilmesine de tepkiler büyüyor. Aile hekimleri, sağlık hizmetlerinin ticarileştirilmesine karşı iş bırakma eylemleri düzenlerken, daha adil çalışma koşulları talep ediyor.
Yönetmelikle birlikte, aile hekimlerinin hasta başına düşen sorumluluğu artarken, bazı rapor ve muayene hizmetlerinin ücretlendirilmesi hastalar açısından da mali yük yaratıyor. İstanbul Tabip Odası ve İstanbul Aile Hekimleri Derneği, yönetmeliğin geri çekilmesi ve aile hekimlerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesi için mücadelelerini sürdüreceklerini belirtirken, hekimler örgütlü şekilde tepkilerini dile getirmeye devam ediyor.
Emrah Kırımlı
Aile Hekimliğinde performans sistemine geçilmesi ve bazı sağlık hizmetlerinin ücretlendirilmesi, aile hekimlerinin tepkisini çekti. 9.
Köy’e konuşan İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Emrah Kırımlı, yeni düzenlemelerin sağlık hizmetlerini ticarileştirdiğini ve performansa dayalı sistemin hekimler üzerinde baskı yarattığını söyledi. Kırımlı, “Performans sistemi denilen bir sistem var ve bunu birinci basamağa getirmeye çalışıyorlar. Performans sistemi, ‘parça başı’ ücret almak demek; ne kadar çok hasta bakarsanız o kadar çok ücret alırsınız. Bu yaklaşım sağlığa zarar verir, çünkü birinci basamağın amacı hastalıkları yönetmek değil, sağlığı korumak ve geliştirmektir” dedi.
Sağlık Bakanlığı’nın aile hekimlerine hasta başına belirli performans kriterleri dayattığını belirten Kırımlı, “Bu yönetmeliğin temel
parçalarından biri de hastalık yönetim platformu. Sağlık Bakanlığı, hekimlere ‘hastalıkları yönetin, daha fazla hasta bakın’ diyor. Ancak aile hekimliği sağlığı korumaya odaklıdır. Hastalığı yönetmezsiniz, insanların sağlığını yönetirsiniz. O yüzden biz bu sisteme karşıyız” ifadelerini kullandı.
Aile hekimleri, hasta ile aralarına para ilişkisi konulmasını da eleştiriyor. Kırımlı, “Birinci basamak sağlık hizmetleri ücretsiz olmalıdır. Siz hastayla para ilişkisi koyarsanız, insanlar da hekimler de sistemin içinde ayakta kalabilmek için farklı yollar arar. Bu da sağlık hizmetlerinin niteliğini bozar. Sağlık bir meta değildir, bir hak olmalıdır” dedi. Kırımlı, yeni sistemde hastaların 6 ayda bir aile hekimine gitmezse aile hekimlerinin maaşında kesinti olacağına da dikkat çekti.
Nahide Toksan
İstanbul Aile Hekimleri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Nahide Toksan, yeni düzenlemelerin sağlık sistemini daha karmaşık ve problemli hale getirdiğini, birçok hekimin bu süreçte belirsizlik yaşadığını söyledi. Toksan, konuyla ilgili tam bir açıklama yapmanın zor olduğunu çünkü kimsenin net bir bilgisi olmadığını, bazı hizmetlerin ücretli olacağının bilindiği ama hangi uygulamaların ne kadara ve nasıl yapılacğaına ya da ücretine dair hiçbir aklıma olmadığını ifade etti.
Kasım ayından beri süregelen grevlerin hekimler için ciddi maddi kayıplara yol açtığını söyleyen Toksan, “Üç ay üst üste iş bırakma
eylemi yaptık. Bunun sonucunda maaşlarımızdan ücret kesintileri oldu. İş bırakma en temel hakkımız ama buna rağmen birçok hekim maddi kayıplarla karşı karşıya kaldı. Şimdi bu kesintilerin geri alınması için davalar açılacak” dedi. Hekimlerin iş yükünün artmasına rağmen sağlık hizmetlerinin aksadığını belirten Toksan, şu görüşleri dile getirdi: “İstanbul gibi büyük şehirlerde hekim başına düşen hasta sayısı 3 bin 500. Günlük muayene sayıları 70-80’i buluyor, bazı hekimler günde 100’den fazla hasta görmek zorunda kalıyor. Poliklinik yükü bu kadar artarken, koruyucu hekimlik gibi birinci basamağın en temel görevleri aksıyor.“
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.