DOLAR 34,7631 0.05%
EURO 36,5645 0.03%
ALTIN 2.951,690,05
Ankara

HAFİF YAĞMUR

3 Mayıs Basın Özgürlüğü Günü: 4 ayda 25 gazeteci öldürüldü
  • 9.Köy
  • Gündem
  • 3 Mayıs Basın Özgürlüğü Günü: 4 ayda 25 gazeteci öldürüldü

3 Mayıs Basın Özgürlüğü Günü: 4 ayda 25 gazeteci öldürüldü

Dünya Basın Özgürlüğü Günü bu yıl Filistin’de öldürülen gazetecilerin yasıyla geçiyor. Gazetecileri Koruma Komitesi verilerine göre; 2024 yılının başından beri 25 gazeteci ve medya çalışanı öldürüldü. Bu gazetecilerden 20’si İsrail’in Filistin saldırılarında, görevi başında hayatını kaybetti. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, “İsrail operasyonlarında öldürülen çok sayıda gazeteci beni şoke etti. Gerçekler için özgür basın tercih değil, gerekliliktir” dedi. Filistinli Gazeteci Hasan Tahravi de 9.Köy’e konuştu: “Orada ölen insanların, gazetecilerin, herkesin bir hayat öyküsü var. Ölenlerden sayı olarak bahsedilmesi çok acı.”

ABONE OL
3 Mayıs 2024 18:40
3 Mayıs Basın Özgürlüğü Günü: 4 ayda 25 gazeteci öldürüldü
1

BEĞENDİM

ABONE OL

Başar Tokmak

Gazetecilik, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde Filistin’de öldürülen gazetecilerin yasını ve utancını yaşıyor. 3 Mayıs 2024‘te bugün; basın özgürlüğü değil gazetecilerin yaşam hakkı tartışılıyor. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, “İsrail operasyonlarında öldürülen çok sayıda gazeteci beni şoke etti. Gerçeklerle yaşamak için özgür basın tercih değil, gerekliliktir” dedi.

Dünya Basın Özgürlüğü Günü, özgür bir basının geliştirilmesi için atılan önemli adımlardan Windhoek Deklarasyonu’nun yıldönümü olan 3 Mayıs’ta kutlanıyor. Aynı zamanda gazetecilerin gördükleri baskı ve şiddetin hatırlanması ve mücadele edilmesi için de bir sembol gün haline geldi 3 Mayıs. Birleşmiş Milletler’in açıklamasına göre bu yılın teması iklim gazeteciliği olarak belirlendi. Bu bağlamda UNESCO tarafından düzenlenecek olan 31. Dünya Basın Özgürlüğü Günü Konferansı gazeteciliğin sorunlarını çevre sorunları temasında inceliyor. Ancak BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in mesajında yer alan öldürülen gazetecilerle ilgili sözleri ile etkinliklerin bu temayla sınırlı kalmayacağını açıkça gösterdi. Dehşete düştüğünü belirten Guterres şöyle dedi:

“İsrail’in Gazze’deki askeri operasyonlarında öldürülen çok sayıda gazeteci beni şoke etti ve dehşete düşürdü. BM, gazetecilerin ve medya çalışanlarının halkın bilgilendirilmesi ve katılımının sağlanması için yaptıkları paha biçilmez çalışmaları kabul etmektedir. Gerçekler olmadan mücadele edemeyiz ve hesap verebilirlik olmadan dezenformasyonla mücadele edemeyiz, basın özgürlüğü olmadan güçlü politikalarımız olmaz, özgür basın bir tercih değil, bir gerekliliktir.”

Gazetecileri Koruma Komitesi verilerine göre 2024 yılının başından beri 25 gazeteci ve medya çalışanı öldürüldü. Bu gazetecilerden 20’sinin İsrail ve işgal edilmiş Filistin topraklarında diğer gazetecilerin ise Myanmar, Pakistan, Kolombiya ve Sudan’da öldüğü belirtiliyor. Ancak bu durum 2024 yılıyla sınırlı değil. CPJ’nin 1992 yılına kadar uzanan verileri incelendiğinde her yıl onlarca gazeteci cinayet, tehlikeli görevleri nedeniyle veya çapraz ateşte kalmaları sonucu hayatını kaybediyor. Listeye göre geçen yıl 99 gazeteci öldürüldü. 2024’ün ilk 4 ayında tablo bu sayının dörtte birinden fazla.

Gazze’de öldürülen gazeteci sayısı günler geçtikçe artıyor

7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de, Anadolu Ajansı’na göre 142, CPJ’ye göre en az 97 gazeteci öldürüldü. Yabancı basın girişinin engellendiği bölgede gazeteciler aynı zamanda savaşın bizzat mağdurları durumunda. Filistinli Gazeteci Hasan Tahravi bölgedeki zor şartları 9. Köy’e anlattı:

“Gazze’de olup bitenlere savaş desek yanlış olur, saldırı desek olanları tam karşılamaz. Şu anda Gazze’de soykırım yapılıyor. Orada yalnızca on binlerce insan ölmedi. Ne altyapısı, ne okulu, ne de hastanesi kaldı. Şimdi savaş bitse bile Gazze’de yaşam çok zor durumda.”

Hasan Tahravi

İsrail’in yabancı gazetecilerin girişini engelleyerek yaptığı soykırımı gizlemeye çalıştığını belirten Tahravi, uluslararası toplumun Gazze’de yaşananlara tepkisinin yetersiz olduğunu vurgulayarak şunları ekledi:

“Gazze’de öldürülen insanlar sayı olarak görülüyor. Sanki insanlar bu duruma alışmış gibi. Oysa orada ölen herkesin aileleri, hikayeleri ve hayalleri vardı. Bu nedenle orada hayatını kaybeden insanların yalnızca sayı olarak görülmesi çok üzücü.”  

Gazze’de yaşananlara tepkinin yetersizliğini coğrafi bir çifte standartla ilişkilendiren Tahravi, “Batılı ülkelerden Gazze’deki gazetecilere herhangi bir maddi yardım sağlanıyor mu?” sorusuna şu cevabı verdi: “Maddi bir destek sağlandığını zannetmiyorum. Batı Şeria’da olabilir belki ama Gazze’de banka olmadığından ben kendi kardeşlerime bile para gönderemiyorum. Ayrıca biz kimseden öyle maddi yardım falan da istemiyoruz. Biz yaşamak istiyoruz.”

 

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.