DOLAR 34,7478 0.07%
EURO 36,5847 0.21%
ALTIN 2.952,250,31
Ankara

HAFİF YAĞMUR

20 haneli köy, depremden sonra 50 hane oldu
  • 9.Köy
  • Genel
  • 20 haneli köy, depremden sonra 50 hane oldu

20 haneli köy, depremden sonra 50 hane oldu

6 Şubat depremlerinde yakınlarını, evlerini, eski hayatlarını kaybeden on binlerce insan göç etmek zorunda kaldı. Yeni hayat kimileri için köye dönüş oldu. Bazı depremzedeler, yazları Kızıldağ yaylasında, kışları ise Güvenç köyüne yerleşerek yeni bir yaşam kurdu. Bu süreç 20 haneli köyü 50 haneye, nüfusu da neredeyse 3 katına çıkardı ve bölgedeki değişimin simgesi haline geldi.

ABONE OL
20 Ağustos 2024 10:59
20 haneli köy, depremden sonra 50 hane oldu
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Kader Kaplan / Kapak Fotoğrafı: DepoPhotos

6 Şubat tarihinde yaşanan şiddetli depremler sonrasında birçok insan evlerini kaybederek zorunlu olarak şehir değiştirdi. Adana ve Hatay bölgesindeki depremzedeler, şehirden uzakta yazları Kızıldağ yaylasında, kışları ise Güvenç köyünde yeni bir yaşama başladı. 20 haneli köyün hane sayısı 50’ye çıktı.

Yaylada, 55 yaşındaki emekli öğretmen Selim Akkuş ile bu göç sürecini konuştuk. Akkuş, Adıyaman Gölbaşı ilçesinde ki evlerinde yakalanmış 6 Şubat depremine ve evinin yıkılışını uykuda olduğu için hatırlamıyor. Eşini ve 2 çocuğunu depremde kaybetmiş ancak onların şu an hayatta olmadıklarına inanmak dahi istemiyor. Depremden saatler sonra enkazdan kendi çabaları ile çıkmış.

Yalnızlığını yaylada, köyde geçirmeyi seçen Akkuş duygularını şu sözlerle anlattı: “Söylemek istediğim çok şey var, iyi ya da kötü, ancak kelimelerin yükü ağır geliyor şu an. Yüreğim en derin acılarla ezilmiş durumda diyebilirim sadece. Kendi adıma artık ölümden korkmuyorum. Çocuklar büyürken, ebeveynler yaşlanıyor ve yıllar sonra mezar taşlarında farklı isimlerle anılarını taşıyorlar. Benim çocuklarımın anıları dahi yarım kaldı.”

Hatay’da yaşadıklarını değiştiremeyeceği için yayla evinin terasını genişlettiğini söyleyen Öğretmen Selim Akkuş, “Şu an için tek değiştirebileceğim buydu. Şehrin o kasvetli kalabalığında yapayalnız yaşamaktansa ömrünün kalanında, yazları babadan kalan bu yayla evinde kalmayı, kışları köyümde olmayı tercih ederim.

Şehre dönmeyi düşünmeyen, artık dönecek bir şehir olmadığını belirten Akkuş, ekip biçmenin toprakla uğraşmanın iyi geldiğini söyledi.

63 yaşındaki emekli esnaf Refik Işıl da köye yerleşenlerden. Depremi eşi ile birlikte Adana’ daki 4 katlı evlerinde yaşamış evleri çok yüksek katlı olmamasına rağmen o kadar korkmuş ki o anları hatırlamak dahi istemiyor Refik Işıl. Deprem sonrası daha güvenli olduğunu düşündüğü için yayla yaşamını tercih etmiş. Yazlarını eşi ile birlikte Kızıldağ yaylasında, kışları ise Güvenç köyünde geçirdiğini söyleyen Işıl şöyle konuştu:

Doğal köy yaşamını seviyoruz. Yaylanın sakin ve huzurlu bir atmosferi var. Eskiden Güvenç köyünde en fazla 20 hane yaşardı depremden sonra hane sayısı yaklaşık 50 haneye kadar çıktı. Kızıldağ yaylasının nüfusu ise neredeyse 2 kat arttı. Burada şehre inme ihtiyacı duymuyoruz. Büyük market zincirlerinden, bankaya, postaneden sağlık ocağına, çarşı pazara kadar her şey zaten var.

Depremzede Hadiye Şahin (65) de ve eşi Mehmet Şahin ile pandemi döneminde geldiğini söyledi ve köye yerleşme serüvenini şöyle anlattı:

Depremden 10 gün önce Hatay’da yaşayan doğum yapacak olan kızım ve damadımın yanına gittim. Kızım 5 Şubat’ta sağlıklı bir kız çocuğu dünyaya getirdi. 6 Şubat’ta yeni doğan torunum ağlıyordu. Sabaha karşıydı kızım ve ben uyanıktık o sırada kızım torunumu emziriyordu. Deprem büyük bir uğultu ile başladı. Apartman 5 katlıydı. Biz 1.katta oturuyorduk. Can havli ile damadım, ben ve kızım yalın ayak kendimizi hemen dışarıya attık. Torunum kızımın kucağındaydı. Biz çıktıktan saniyeler sonra bina büyük bir gürültü ile yerle bir oldu. Kızım ve torunum düşen moloz yığınlarından yaralandı. Uğur ismini verdiğimiz o bebek ağlamasaydı, biz uyanık olmasaydık belki şuan hayatta olmayacaktık.

Eşi Mehmet Şahin de köy yaşamı hakkında bilgi verdi:

Rabbim bir daha yaşatmasın bu tür acıları ve rabbim herkese yatak ölümü nasip etsin. Toprağınıza sahip çıkın derdi babam çok şükür burada bahçeli müstakil güvenli başımızı sokacak bir evimiz var. Eskiden tarlalarımızı icara verirdik şimdilerde kendimiz ekip biçiyoruz. Çocuklarıma da vasiyetimdir. Ne olursa olsun asla köy evimizi, toprağımızı biz bir gün bu dünyadan göçüp gitsek de satmayın. Gün gelecek birçok insan hastalık, deprem gibi felaketlerle karşılaşırsa köyüne dönecek. İnanın buradaki huzur hiçbir yerde yok. Keşke yıllar önce köye yerleşseydik.

Köyde, imece usulü ile kış hazırlıkları tamamlanıyor. Erkekler odun kesiyor, kadınlar inek buzağılarını besliyor. Gözleme, şeker sucuğu, kozalak şurubu, alıç sirkesi, ev eriştesi gibi doğal ürünleri özenle hazırlıyorlar.

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.