Deniz Berk
10 Ekim 2015’te Ankara Garı’nda yapılmak istenen barış ve demokrasi mitingi canlı bomba saldırılarıyla katliama dönüşmüştü. IŞİD tarafından yapılan canlı bomba saldırısında hayatını kaybeden 103 yurttaş katliamın 9. yılında saldırının yapıldığı noktada anıldı.
Kayıp yakınları, siyasi parti, sendika ve dernek temsilcilerinden oluşan kitle, 10 Ekim Ankara Katliamı’nda yaşamını yitirenleri anmak için Ulus Metro çıkışında buluşarak anma için katliamın yaşandığı Ankara Tren Garı önüne yürüdü. Yürüyüş sırasında “10 Ekim’i unutma, unutturma” sloganları atıldı.
Anma programı katliamın gerçekleştiği saat 10:04’te gerçekleşen saygı duruşu ile başladı, saygı duruşu esnasında Adnan Yücel’in “Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek” şiiri okundu. Saygı duruşunun ardından katliamda hayatını kaybeden 109 kişinin isimleri tek tek okundu.
10 Ekim Barış Derneği Eşbaşkanı İhsan Kocabıyık anmada yaptığı açıklamada, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın katılımıyla bir gün önce açılan 10 Ekim anıtına değinerek, “Bu anıt bizim anıtımız ama bu anıtta Soma’da katledilen 301 madenci kardeşimizin payı var, Roboski’de katledilen Kürtlerin hakkı var, Narin’in hakkı var, Gezi’de kaybettiklerimizin hakkı var. Bu anıt bizim deyip, kimsenin kendine pay çıkarmaya hakkı yok” dedi.
10 Ekim Barış Derneği’nin basın açıklamasını okuyan Dernek Eş Sözcüsü Mehtap Sakinci da sürece değinerek, “Açılışa saatler kala akşam 20.30 sularında CHP genel merkezi il teşkilatı tarafından derneğimiz aranarak, sürecin Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne geçtiği ve derneğimizin isterse ‘misafir’ olarak söz hakkı kullanabileceği, ABB açılış protokolü uygulanacağı ve derneğin bileşenlerinin söz hakkı kullanmayacakları şeklinde bir bilgi verilmiştir. CHP genel merkezi ile yapılan yaklaşık 5 saat süren sözlü diyalog aracılığıyla derneğimiz ile pazarlık yapılmak istenmiştir. Yaptığımız müzakereler sonucunda anlamış bulunmaktayız ki; adına çözüm yolu denilerek önümüze koyulan seçenekler derneğimizi, tüm bileşenleri ve CHP arasında tercihe zorlanarak, siyaseten bürokratik dayatmalar ile derneğimiz açılışa katılamama konusunda seçeneksiz bırakılmıştır” dedi.
Sakinci, anıtın açılmasının sadece bir iş olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
“‘Bizler ölmeden önce açılmazsa gözümüz açık gider’ dediğimiz anıt, biz olmadan açılarak, bir kazanımdan çok bir haksızlığa neden olarak içimizde bir ukde daha kalmasına sebep olmuştur. ‘Annelerin Çığlığı’ adlı anıt, biz olmadan açılarak annelerin gözyaşına neden olmuştur. Gözyaşı döktüğümüz bilinmesine karşın anıt açılışı konusunda taleplerimizi yok sayan konunun muhatapları anıt açılışını sadece bir iş olarak görerek, siyasi bir üstünlük yarışına girmiştir. Bu ülkede acımızın yok sayılmasına defalarca tanık olan bizler, olay mahalline inşa edilen anıtın biz olmadan açılışına da tanık olduk.”
Sakinci tarafından okunan açıklamada dava sürecine de değinilerek, “Ülke tarihinin en büyük katliamı denilip akabinde 3 gün yas ilan edilen 10 Ekim Ankara Katliamı geride kalanların emek ve çabası ile 9. yılında da unutulmuyor, unutturulmayacak. Bizler Türkiye’deki emek barış demokrasi bileşenleri ile aileler olarak sözün bittiği, umudun tükendiği ve öfkenin hepimizi teslim aldığı bir noktada; 10 Ekim’in adalet ve unutturmama mücadelesinin kurumsal olarak yürütülmesi amacıyla derneğimiz kurmuştuk. 10 Ekim Ankara Katliamı insanlığa karşı suç kabul edilmeyecekse hangi dava kabul edilecek? Katliamın karanlık taraflarının gün yüzüne çıkacağı günleri bekliyoruz. Dönemin siyasilerinin açıklamalarına bakınca da 10 Ekim Ankara Katliamı’nın siyasi cinayet olduğu apaçık ortadadır” ifadeleri kullanıldı.
Anma töreninde DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları ve Emek Partisi Genel Başkanı Seyit Aslan da konuştu.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.